Yaşamak senden önce de vardı belki
Ama inan, hiç aklıma gelmemişti...
Avuntusuz görüyordum kendimi,
çaresiz, bedbin, perişan
ben değildim, değil; o kesin
içimdeki cenazeydi, yaşayan.
 
 
Kuşlar, senden önce de ötüyordu mutlaka
Ama bir sor, kaldırmış mıyım başımı
bir ağaç başını görecek kadar yukarıya?
Biliyor muydum ki saka ne kuşudur,
İspinozun rengi neye çalar?
Varsa yoksa içimde karamsar beddualarım
Vara yoğa karalar bağlayan baykuşlarım
 
 
Mutluluk, senden bir umutla doğdu önce,
Acabaların muştusu sardı benliğimi
Özgür atları sonradan gördüm,
Mor menekşeyi, devedikenini,
Kasımpatıyı...
Güneş doğmadan tüm canlıların
Canlandığını,
Sonradan gördüm...
 
 
Sonra sıcaklık yayıldı tüm vücuduma
Meğer ne zemheriler yaşamışım
Ne kansız, susuz, güneşsiz kalmışım
Kemiklerim hep buz kesecekmiş sanki
Sana bir çocuğa sarılır gibi sarılmasaymışım...
 
 
Şimdi güneşimsin, Adoniam, Perseis im
Her sabah seninle uyanıyorum
Ve dönüp dönüp bakıyorum gökyüzüne,
bulutlara, ağaç uçlarına, kuşlara...
Bin umutla seyrediyorum tüm alemi
Ve bin defa haykırıyorum sevgilim;
Boğazım yırtılırcasına haykırıyorum:
"Yaşamak sen ne güzel bir şeysin,
Sen ne müthiş bir hismişsin
Yaşamak!!!"
( Adonia - Perseis Ve Yaşam Sevinci başlıklı yazı HüseyinDURAK tarafından 14.04.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.