Gönlümü avutmak teselli etmek için boş, boş geziyorum yolları

Hayatıma ayna olacak ışık olacak, bir gönül aramaktayım.

Gönlüm yıkık, üzgün gözlerim yalvarışla anlatmakta, çaresizliğimi.

Kuşlara, ovalara, lakin boş beyhude, çaresiz umarsız

Yolların beli bükük, kayıtsız alakasız gönlüme çare olmak için..

Durmayıp dönen yollar çaresiz, gözler çaresiz, yanan kandil çaresiz.

Ben dildar aday çaresiz, düşler çaresiz, hayaller çaresiz

Kıvrım, kıvrım sancılarda, yatak minder çaresiz.

Efgan, eyleme ey gönlüm.

Ayrılık acısıdır, yalnızlıktır seni böyle yakan, yok eden.

Ondandır evlerin harabe, virane heba olmak bundandır ey gönül.

Bekle gelir boz ata binmiş, ayrılık ateşinden kavrulmuş, o yar gelir.

Son nihayet, tükenme bitmez, bekleyen gönülde,

Bohça çıkın hazırla bekle hublar şahı güzelini,                                                                                           

Yoldadır, baygınlaşmış süzülmektedir senin için,                             

Husni cemali gönüllere hükmeder, kalem kaşı sarayları fetih eder.

Kelam-ı kudret ile sefa ile bekle.

Geliyor salına, salına servi revanın selam ile.

Canlanır vücut şehri, al yanaklıyı görünce.

( Al Yanaklıyı Görünce başlıklı yazı kul mehmet tarafından 4/19/2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.