İkimize de mutluluk çok
yakışacak
Söz verdik şahitler huzurunda,
beraber olgunlaşıp
Beraber yaşlanacaktık
Günler haftaları
Haftalar ayları
Aylar yılları kovalayacak
Böyle mutlu geçecek ömrümüz
Dünden daha mutlu olacağız
bugün
Birbirimize destek olmayı
Yaşayarak öğreneceğiz hayatta
Yabancı omuzlar aramayacaktık
zorda kalınca
Birbirimizin omzunda
ağlayacaktık
Öyle bir an yaşamalıyız ki,
Yalnızlıktan değil
Yalnız sıkılmaktan sıkılarak
Dostlarımızla sıkıntıları
paylaşmalıyız.
Öyle bir an gelmeli ki,
Güzel günlerimizde
dostlarımızla olup
Onların kötü gününde davet
beklemeden koşalım.
Böyle yaşayarak geçmeliydi
ömrümüz
Ve bir meyvesi olmalıydı bu
mutluluğun
Kız olursa sana, oğlan olursa
bana benzeyen
Ama geceleri hiç ağlamamalı
Zira senin uykunun bölünmesine
dayanamam
Unutma… Çocuğumuz da olsa seni
paylaşamam
Evimizde hep bahar olmalı
Hazan, hüzün, zemheri ayazları
Bize hiç uğramamalı
Ama olur ya, hava mevsim
normallerinin altında soğursa
Nefeslerimiz birbirimizi ısıtmalı
Kum saati gibi zaman süzülerek
akıp giderken
Ya da duvardaki saatin tik
tak… Tik tak sesleri
Bize geçen her zamanın, her şeyi
görmüş geçirmiş
İyi ya da kötü günlerimiz
olduğunu hatırlatmalı
Ve
saçlarımıza aklar düşecek,
Büyük şehir sıkar seni
belirim
Kuş sesleri ile güne merhaba
diyebileceğimiz
Sessiz ve sakin bir sahil
kasabasına gitmeliyiz
Lacivert gecelerde balkona
oturup,
Uzaktan, dalgaları ve denizi
seyrederken
Kahvelerimizi yudumlamalıyız
Sonra çocuklar telefon açmalı
"hafta sonu ziyarete
geliyoruz" demeliler.
Sen çığlıklar atarak
mutluluktan serenat yaparken
İşte ben seni böyle hayallerle
sevdim demeliyim
Sen de beni öyle sevmelisin ki
Hayallerim kadar gerçek
olmalı
Hayallerim seni korkutmamalı
Tebessüm ederken, gamzelerin
belirmeli
Fani dünyadan göç edeceğimiz
gün de gelecek elbet
Melekler kapımızı çalacak
belki.
Kim bilir?
Belki de çat kapı gelecek,
ansızın
Veda edemeden
Zamansız olsa da gidişimiz
Çocuklarımıza bırakacağımız,
Gözlerimizde, mutlu yaşamanın
haklı parıltısı olmalı
Işıl ışıl…
Hayal bu ya!