SINIRI AŞMA

 

Al, beyaz ipekli kumaşlara sar

Günü; bitmez, deyip etmeden heba

Kazara aklına vermeden hasar    

Yaz bir eser sakla, düşme zehaba 

 

 

Yorgun gözler ile buruk bakmadan

Vaktinde her şeyi yap kararında

Evladın başına taşı çakmadan

Noktalama asrı; yaşa yarın da

 

 

Gecede mehtabı temaşa eyle

Duygusal girdaba girme, uzak dur

Güneş al doğarken, ince iğneyle

Gönlüne nakışla, zamanı dondur          

 

 

Meylin Allah’aysa, takılma kula

İçinden geçeni al, yan yana koy

Düşün yaşıyorken başla okula

Azmedip nasiplen ruhu taştan soy

 

 

Vardığında bir gün bağa, bahçeye

İlk defa görüp de dikkat et, şaşma

Nebatta duyduğun farklı lehçeye

Bakıp köke inme; sınırı aşma

 

 

Takılma o güne görsen ağarken

Bulutlar, toplanıp kumpas kursunlar

Eskimiş yıldızlar yere yağarken

Yerdeki böcekler yasa dursunlar

 

 

Şaşma, başına iş geldikten sonra

Yeise kapılıp cana bulaşma

Şaşma, yollar biter öldükten sonra

Kendi ayağınla nara ulaşma

 

 

(06.06.2012 / Elazığ)

Güneri Yıldız

( Sınırı Aşma başlıklı yazı GüneriYILDIZ tarafından 5/5/2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu