1
Sen
benim için bir arkadaş
Bir dosttun!
Hatta seni çok seven aşığındım.
Ama
şimdi?
Umudum
iken
Düşüm
oldun.
Düşümdeyken
de
Bilinmezimsin
artık...
Seni
yeniden sevmek,
Tekrar
başa dönüp yeniden tanımak,
Yeniden
yarınlara kucak açmak isterim.
İşte
ben seni böyle gönülden sevdim…
Gecelere
sığındım medet umarak
Okyanus
mavisi gözlerini
Lacivert
gecelere benzettim
Benim
gibi yalnız, bakışların donuk ama hırçın!
Denizin
ortasında kalmış
Denize
sevdalı balıkçı gibi
Seni
sevmek öyle bir şey işte!
Ben
seni yosun kokularında sevdim…
Gözlerine
sevdalanmak
Masmavi
derinliklerinde kaybolmak
Denizin
ortasında seni düşünmek
Karanlık
gecelerimde
Ayın
şavkı vurmasa da denize
Tıpkı
ateş böceği gibi
Yakamozların
parıltısı eşlik eder taka sandalıma
Hoş! Anılarımın
denizdeki parıltıları olur
Yakamozlar
İşte
ben seni
Yakamoz
parıltılarında sevdim…
Bilirim
seni, denize âşıksın!
Seni
bulabileceğim tek yer denizin ta kendisi....
Ararım
seni,
Dalgaların
sesinde,
Serin
esen rüzgârın ıslıklarında.
Sandalımın küreklerine asılırım
Ay
olmayan gecelerde.
Balıkların
yakamoz yaparak gittiği yollarda
Ararım
seni
İşte
ben seni denizin ortasında ararken sevdim…
Şafak
sökmek, gün ağarmak üzere
Lacivert
gece yerini gün ışığına bırakırken
Yalnız olmadığımı anlarım.
Denizin
ortasında bir başıma iken
Birden
sandalımın etrafında
Martılar
uçuşmaya başlar.
Belli
ki ,onlar da acıkmış!
Benim
sevgiye, sana açlığım gibi...
Bakın ... Bakın siz de yalnız değilsiniz
Yaşam
savaşınızda diyerek,
Yalnızlığımı
paylaşırım onlarla...
Yanımda
getirdiğim balık yemlerini
Serperim
denizin üzerine.
Çünkü ,sen de martıları seversin
Ekmek,
simit kırımtıları atanlara kızarak
“O
kadar çok seviyorsanız;
Denize
balık yemi, balık yuvaları atın” diye haykırırdın
İşte
ben bunları düşünürken
Attığım
yemlere kanat çırpan
Martıların
kanatlarında seni ararım
Seni sevmek
böyle bir şey işte
Ben
seni martıların kanatlarında ararken sevdim…
Mustafa
Karaahmetoğlu