-Bu şehrin en güzel yeri
neresidir Kaptan? diye sordu Papatya bir gün bana.
-Ben gözlerinsiz edemem Papatyam, dedim.
Işığımsın, varım yoğumsun ama bunu sana anlatamam! Ben olman lazım iri ve siyah
gözlerimde! Ben olman lazım gözlerimde, beni bilen bilir! Dikkatli bak
gözlerime, benim ol!
-Edebiyat yapıyorsun Kaptan! Bana
iltifat ediyorsun.
-Papatyam, hak ediyorsun iltifatı.
Ne söylesem bir eksiktir sana bil!
-Yapma be Kaptan, o kadar da
değilim!
-Sen seni bilmiyorsun Papatyam, ben
seni iyi biliyorum. İçimi gösteren bir cihaz olsaydı da nasıl olduğunu sana
ispat etseydim. O zaman idrak ederin bendeki aşkı! O zaman anlardın bendeki
seni!
-Bu şehrin en güzel yeri
neresidir Kaptan tekrar soruyorum?
- Kalbindir, ikamet etmek ister insan
bir ömür boyu. Huzurlu ve mutlu olduğum yerdir kalbin, kendimi bulduğum, senleştiğim!
Kalp sokağının avaresiyim Papatyam, kalp caddenin lambasıyım, kalp evinin
kapısıyım. Ruhumun büyükşehrisin sen, başkentisin, metropolüsün! Bütün hislerim
sana çıkıyor, bütün özlemlerim gözlemlerim sana, sözlerim tek sana! Öncesi sana
hazırlıktı, sonrası destanın olacak! Beni seyretmeye devam et; sensizim ama
seninle doluyum. Ve taşıyorum sana! Aşıyorum yokluk duvarını, çekiyorum özlem
duvağını. Ah be Papatyam! Kanıyor hala yaram!
“Sana bir kalp yetmez Papatyam
Kalpsizin olmaya namzedim.” Al kalbimi, işte bıçak, işte göğsüm! Yar göğsümü! Kallbim sensiz atmaz. Yâr,
kalbimi yar!
-Yapma be Kaptan! Abartma bu
kadar!
-Ben seni istediğim gibi severim;
isteyerek bilerek abartarak seviyorum.
-İyi de Kaptan, gökteki yıldızlar
kadar uzağız şimdi, ne olacak halimiz?
-Hayırlısı olacak bekle!
-Bu şehrin en güzel yeri
neresidir Kaptan yine soruyorum?
-Hükmünü sür böyle sevdanın, bayramını kutla seni ebedi sevmemin! Sanadır bütün nehirlerimin akması, bulutlarımın ağlaması, yıldızlarımın ağması… En güzel yerin ellerindir beni tutup sarmalayan, bırakmayan! Ah be Papatyam, sanadır kalbimin aşk aşk diye atması… Ellerimin gel gel diye seni çağırması… Ellerimin ellerini tutması, ellerinde kalbimin atması, ellerinde kalbini tutmam! Ellerin mutluluğun ta kendisidir.
-Kaptan, beni etkiliyorsun,
tetikliyorsun içimdeki sen duygularını.
-Seni bilmeyen utanmalıdır Papatyam, tanımayan eksikliğini bilmelidir. Ben sende tam olmaya ahd ettim. Anla beni! Senli bir yaşamın tam ortasındayım. Bir kum zerresiyim sen çölünde, bir yağmur damlasıyım sen yağmurunda.
-Bu şehrin en güzel yeri
neresidir Kaptan utanmadan yine soruyorum?
-Gamzendir, başkasıyla paylaşmadığım. Bir kuş konuyor gönül pencereme her sabah ve sesleniyor bana: Papatya, Papatya! diye. O an aklıma gamzelerin geliyor, bitiyorum onlara! Kalkıp o kuşu öpüyorum gagasından, adını anan her şey kutsaldır bende!
-Utanıyorum Kaptan, yapma böyle!
-Utanma Papatyam, millet ne
yüzsüzlükler yapıyor da utanmıyor. Biz sevdik diye utanalım mı şimdi? Sevdımızı dile getirdik diye yerin dibine mi girelim? Asla!
-Bu şehrin en güzel yeri biliyorum
artık senin sözlerindir Kaptan! Noktayı koyuyorum ve susuyorum artık, Kaptanımsın.