Yad-ı Cemil’ imsin sen, uzaklardan gelen
Nurdan çehresin ki ehl-i semadan inen
Ruhlara bir tac-ı baki, buluttan süzülen
Ağlarken sessiz geliver efendim, geliver.

Dar’ül Beka’nda himmeti ali’ne muhtacım
Arş’ı yakan ikliminle, yansa da figanım
Dünyam zifiri, zemheri günahkar naaşım
Ağlarken sessiz geliver efendim, geliver.

Saçlarıma aklar düştü, görsen ne haldeyim
Ey Bad-ı Sabah’ım, kalmadı canda melalim
Şefkatin kanatlarında ümid ararken zalim
Ağlarken sessiz geliver efendim, geliver.

Bitiş çizgisi yaklaşırken ölüm kapıyı çaldı
Seni anlatan kaleme kaç kez nefs bulaştı
Kudsiler kervanı gelip sana, erzağını taşıdı
Ağlarken sessiz geliver efendim, geliver.

Gönül çöl bedevisi, Babil bahçesi yaşamsa
Lale devrinde ufuk, günbatımına doğarsa
Bunca sene kalp aşk-ı bürhan ile yanmışsa
Ağlarken sessiz geliver efendim, geliver.

Aşkınla yanmak acı verse de o kör nefsime
Olsun razıyım senden gelen her bir derde
Kıtmirim, havlasam da koyma araya perde
Ağlarken sessiz geliver efendim, geliver.

Rüyalara girerek korkuturdu hep karabasan
Soyunmaya kalktı Cemaline, melun şeytan
Buhranlarda yüzerken umudumuzsun inan
Ağlarken sessiz geliver efendim geliver.


( Geliver Efendim Geliver başlıklı yazı murat-aydin tarafından 12.09.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.