Bazen sesler duyarım sessiz,

Sessizliğimi bozar sessizliğime dairler,

Kaldırımlara kusarım öfkemi çoğu zaman.

 

Benden habersiz batar güneş,

Yıldız dökerim gözlerimle ayın düştüğü anılarıma..

 

Bir el uzanır çok uzaklardan isteksiz,

Bin düş kayar parmaklarımın arasından umutsuz,

Ne bir yaprak ne de bir kelebek,

Sadece yalnızlıklarım dosttur kıyılarıma.

 

Mısır tarlası kadar püsküllüdür terklerim,

Hangi şiiri yıkasam gün doğumunda masum günlere döner yüzü,

 

Bazen sesler duyarım boğazında kılçık,

Her nefeste canımı acıtır gülüşleri sonra gidişleri,

İçim karaya vurur, yüreğimi başıma yıkarım böyle zamanlar.

 

Gölge oyunlarım olur ara ara,

Bir tarafta kurgusuz sevişlerim diğer yanda sen.

 

Ayaklarıma düğüm, ellerime karanfiller,

Canıma tohumlar atar, dilime karanlıklar bırakırım bazen,

Sırf ölmek için aşka belki de doğmak gözlerine.

 

Yazılmış bir şarkıyı yeniden yazmak,

Okunmuş bir hikayeyi sondan başa değiştirmek;

Mümkün olsaydı yapar mıydım gerçekten ?

 

Geceyi bugün daha çok doğan yeni günü daha az,

Sessizliği senden daha çok seviyorum bu günlerde;

Hele ağlatana teşekkür edeceğim aklıma hiç gelmezdi.

 

Yıllanmış çınar gibi,

Yıpranmış yalnızlığımsın ölene dek.

 

 

Bülent KAYA

İstanbul/05/06/2013

( Yıpranmış Yalnızlığımsın başlıklı yazı YuReKiKLiMi tarafından 5.06.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.