EVET BEN YAKTIM
 
 
Saklı bir kentin güneş görmemiş sokakları gibiyim
her tarafımdan örümcek ağları sarkarken
kapalı pencerelerim
yıllardır rüzgarın direnişini kırmaktan yorgun.
Çevrem kuru ağaçlarla donatılmış 
arada dışarı çıkarak tek tek umut topluyorum
bazıları o kadar çürümüş ki elimi attığımda
rüzgarımdan yere düşüp çamura bulanıyor
zamansız açan umutların kafaları zaten önceden koparılmış.
 
 
Gözlerinde acı sürmeler çekili
bir örümcek gelip kucağıma oturuyor
korku içinde
alıp onu en kuytu köşede ki sandalyeye asıyorum.
 
Gizlediğim bu kent
benim tek kaçış yerim 
kimsenin bilmemesi lazım
Arada yolunu kaybeden bir kaç yıldız
göz kırpıyor tepemde korku içinde fırlıyorum
haber vermesinler kimseye diye
onları toplayıp kralın hazine odasına kapatıyorum
çığlık çığlığalar
paslı kilidi zor da olsa çevirip ayrılıyorum.
 
 
Ay!la henüz işim bitmedi
elimde fırça
dolunay olmasını bekliyorum
gecenin en zifiri rengine boyayacağım onu.

Çok kızıyorum ona çok
geçmiş aşklarım hala ona bakarak hayal kurmuyor mu
ölüyorum kahrımdan
işte bu yüzden
kapatsın gözlerini diye en karasını seçtim gecenin.
 
 
Elimde kurşuni sözlerden bir tabela
Şehrimin kapısına kocaman harflerle
'' GİRMEK YASAKTIR'' diye yazdım..
 
 
Bu sefer gireni vuracağım mutlaka
talan edilmesine izin vermeyeceğim.
 
Yörüngesinden çıkan bir göktaşı
ayağımın dibine düşüyor
korkuyla sıçrıyorum yerimden
hemen topladığım çalı çırpıyla
ateşe veriyorum şehrimi.
 

Ben yaktım  evet

Roma'yı da ben yaktım....
 
 
Gözyaşı
 
( Evet Ben Yaktım başlıklı yazı Gözyaşı tarafından 6/6/2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.