Sabit duranı sever sevmediği laçkadır

Gökle arzın içinde o herkesten başkadır

Yaşamayan ne bilsin cümle hali aşkadır

Ateş közü yutmaktır şaire sevdalanmak.

 

Gönülle yatar kalkar diyemezler paracı

Kaf dağının ardında bir kantarda daracı

Dünyayı merhem yapar kalbi şifa aracı

Zehir’e bal katmaktır şaire sevdalanmak.

 

Alim hesap yaparken geleceği sezmektir

Güneşi kucaklayıp tüm evreni gezmektir

Zayıfa kardeş olup hep zalimi ezmektir

Koca dev’e çatmaktır şaire sevdalanmak.

 

Kölesidir yarinin gözü yoktur pirlikte

Cihanda sulha meftun umutları dirlikte

Kavgadan hiç çekinmez muhabbeti birlikte

Derin suya batmaktır şaire sevdalanmak.

 

Koşar gök kuşağına biter akla karası

Kılıç kesiği değil acıtır dost yarası

Düğün dernek kurulur iki zaman arası

Zor ölümü tatmaktır şaire sevdalanmak.

 

Ayrılık celladının tam üstünden sekerek

Tepe düzlük demeden aşk tohumu ekerek

Atar vücut gazını haykırıp of çekerek

Derdi gamı atmaktır şaire sevdalanmak.

 

13.03.2013

Ahmet Çelik

Ceyhan

( Şaire Sevdalanmak başlıklı yazı AhmetÇELİK tarafından 19.06.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.