Sürmele’den bu tarafa,

Ağaçlar başka bir yeşil başka bir yorgun.

Sanki gövdesinde beni taşıyormuş gibi,

Daha bir ıslak yapraklar.

 

Omzuna oturduğum düş kırıklıkları,

Yüklenmiş boynuma yalnızlığıyla diz çöktürüyor,

Ödünç alıyor nefesimi sanki canı istedikçe.

 

Güneşsiz günün dalgasız sahili,

Kumsuz çölün fırtınasız bozkırı gibiyim yalınayak.

 

Seraptan yana olmadı hiç şansım,

Bir elinde diken diğerinde kanattığı yaralar,

Kabuk bağlayan kirpiklere asılı kaldı rüyalarım.

 

Bir kuş gibi göçler yaşamak,

Yaşarken yeni sevinçlerle yeniden doğmak.

 

Hani rüzgarı koltuk altına alıp sırdaşı olmak,

Gökyüzünün tüm renklerine bulanmak bulut tadında.

 

Keşke !

 

Çığırtkan martı olabilseydim;

Martı,

Çığırtkan.

 

Penceresiz bir kuşum,

Hesapsız,

Özgürsüz özgürce işte.

 

 

Bulent KAYA

İstanbul/27/07/2013

( Penceresiz Kuşlar başlıklı yazı YuReKiKLiMi tarafından 27.07.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.