Aşk yalnızlığı severmiş
en çok yalnızken kanarmış çünkü
bağlayan kabuklar yalnızken sökülürmüş tırnakla
kan olurmuş, irin olurmuş
akar dururmuş kuruyan bir dereye dönene kadar
gözyaşı merhemiymiş
yaraya damladıkça tuzlu dudaklarıyla
yorulurmuş akmaktan dere
kenarları uçurumun yamaçları gibi
usul usul çalı çırpı dolarmış
yeniden kabuk bağlarmış ay ışığı vurana kadar.
İşte bu yüzdenmiş
Yalnızlık söyletirmiş gönlümü
eski bir tamburun kırık teline asılır da
her figanı şarkı gibi kulağımı çınlatırmış
yar adı bir kez daha gözlerimden süzülür de
elime düşen gözyaşı
fikrini şaşırırmış..
Dalıp da gecenin koynuna