O günü andığımda aç isem de doyarım
Acayip koro başlar gözümü yumduğumda
Dinlenmek maksadıyla kumlara baş koyarım
Nefes almaz olurum deryaya tumduğumda.
Adana ve İstanbul aynı kaderi gördü
Karışık düşünceler kulağımı tırmalar
Ceyhan Adapazarı ölümde kardeş dördü
Savruldu sağa sola taştan moloz kırmalar.
Tozdan bulut oluştu alanlar sanki dardı
Bir anlık can pazarı gafletten bilemedim
Hopur hopur hoplayıp yanan insanlar vardı
Uğraşılar boş çıktı feryadı silemedim.
İhtisas gerekmiyor işitsen hitabını
Kurduğun barınağı bir esasa uydursan
Ağıtla okuyoruz depremin kitabını
Şart değil tam üzeri faydan öte kaydırsan.
Sevdiklerin yan yana için rahat eder mi?
Dayanamaz yıkılır kerpiç yığma yaparsan
Her şeyden önce tedbir tarih geri gider mi?
Tekrar etmesin diye takvimlerden koparsan.
Zaman çok hızlı geçti yürekteki yarayla
Çipil suda gezerken boğar oldu sığlıklar
İki kere yaşadım kısa süre arayla
Semada yankılandı acı korkunç çığlıklar.
17.08.2013
Ahmet Çelik
Ceyhan
1998 HAZİRANINDA CEYHAN’DA İŞTEN GELDİM BİR CUMARTESİ GÜNÜ UZANDIM SEDİRE UYKUYA GEÇMEK ÜZEREYKEN DEPREM BAŞLADI. 1999 İSTANBULDA YİNE AYNI ŞEKİLDE TAM UYKUYA DALARKEN BAŞLADI DEPREM. YAŞADIĞIM BU İKİ OLAYI KENDİ LİSANIMLA ANLATMAYA ÇALIŞTIM, EKSİKLERİM İÇİN ÖZÜR DİLERİM.