SUSMAYI ÖĞREN GÖNÜL




Kuruyan dallarının sebebi hazan değil
Vakitsiz yağan karla hüzün bedene düştü
Yandığın yetmedi mi yüreğim artık eğil
Kaynayan acıların kazanda çoktan pişti
Rengin soldu yüzünde gözlerin feri kaçtı
Vuslat dediğin çiçek başka kalplerde açtı.


Bir kasaya koymuşlar mutluluk çıkamıyor  
Şifresi kayıp olmuş zorlama açamazsın
Kader duvarlar örmüş azim de yıkamıyor
Nasip değilse eğer su bile içemezsin
Ah gönül vaz geç artık sen yalnız öleceksin
Sevdaya ulaşılmaz sen böyle bileceksin.


Çamurla sıvamışlar sana güneş doğmuyor
Karanlık sokakların baykuşların yuvası
Gökten rahmet yağarken sana dirhem yağmıyor
Hala umut edersin elde hüzün kovası
Duvarlara yazarsın fırçalarla  aşk diye  
Herkes şansıyla doğar hala bu inat niye.


Kır dizini sus otur elbet açarsın çiçek
Her virane gönülde yaban otları bitmez
Vahçi çiçek asildir etrafı sarar böcek
Ulaşılmaz dağlar da yalnız baykuşlar ötmez
Değeri bilen çıkar incitmeden koparır
Mutluluk denizine seni alır aparır.


Gözyaşı
( Susmayı Öğren Gönül başlıklı yazı Gözyaşı tarafından 25.08.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu