Mücrimim, günahkâr bir dille sana sesleniyorum
Granitten benliğimle, seni diliyorum.

Baharı müjdeleyen bir nisan yağmurunda
Rahmet yağıyor, o mübarek diyarlara.

Hüzün ve hicranla yaşadın, biliyorum
Gülmek nasip olmadı, gülmeni bekliyorum.

Arşın sahibi bile senin için yarattı âlem-i cihanı
Bilemedim şanını, ananlar hep seni andı.

Akmaz oldu gözlerde yaş, kurudu yüreğimde
Yoktu ki ey Habibim! Riya dolu bahçemde.

Kaç defa istedim seni, bekledim sabahlara dek
Açık bıraktım kapıları, bunu hadimine lütfet.

Yetmez mi Efendim, görünsen bana bir kere
Gül tenini koklasam, miskler saçan gecelerde.

Boynum bükük, kanadım kırık, gönüller yaralı
Adını anışımda titrer sular Kevser denizinde.

Sahrada kaybolan bedevi haline bürünmüşüm
Bedbaht gözlerle hicrete örtünmüşüm.

Yıldız kayar gider, izlerim onu an be an
Toprakta çiçek açmaz, gelmeyince sen canan.

Kokun geliyor burnuma, üfül üfül esmekte
Rüzgârın kıskançlığı, havaya değil kendine.

Yeni doğan bebek gibi mahurdur benim kalbim
Bir köşeye sığınmış, gelip almanı beklerim
( En Sevgili' Ye. başlıklı yazı murat-aydin tarafından 25.09.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu