Zamanın çıldırtıcılığına karşı sabır
Sabredilen konular itibarıyla sabır çeşit çeşittir;
iba­detlere devam hususunda sabır,
günahlara girmeme mevzuunda sabır 
ve musibetlere karşı sabır en çok bilinen sabır çeşitleridir.
Dünyanın göz alıcı güzellikleri karşısında 
duygu ve fikir değişikliğine düşmeme,
düşünce kaymaları yaşamama ve 
hep Kur’ ani çizgide yol alma da farklı bir sabır türüdür. 

Sürekli öteler iştiyakıyla nefes alıp veren 
Hak dostlarının, vazifelerini tamamlayana kadar 
dünya hayatına katlanmaları ve gönüllerindeki 
vuslat arzusunu mesuliyet duygusuyla bastırmaları ise 
ancak seçkin kullara özel bir sabırdır. 
Bunlara ilaveten bir de zaman isteyen ve bir vakte bağlı 
cereyan eden işlerde, 
“zamanın çıldırtıcılığına karşı sabır” söz konusudur.
Sabırla yardım isteyiniz.”, (Bakara, 2/45) 
“-Sabredin ve sabırda yarışın” (Âl-i İmrân, 3/200)
ayetlerinde ifade edildiği gibi sabrın aynını emir.. yahut 
“-Onlara karşı acelecilik etme”, (Ahkaf, 46/35)
“ -Onlara arkalarınızı dönüp kaçmayın.”(Enfâl, 8/15) 
beyanlarında olduğu gibi onun zıddını yasaklama.
“-Sabredenler, hayatlarını sadakat çizgisinde sürdürenler” (Âl-i İmrân, 3/17) 
ifadelerinde geçtiği gibi bu vasıflarından dolayı senada bulunma..
“ -Allah sabredenleri sever” (Âl-i İmrân, 3/146) 
fermanında görüldüğü gibi Allah sevgisine mazhariyetlerini anlatma.. 
“-Allah sabredenlerle beraberdir”(Bakara, 2/153- (1)

Sabretme, dişini sıkma, dayanma, metanet gösterme, (2)
sarsılmama, irkilmeme, irade felcine uğramama, 
her gün zehir-zemberek hâdiseleri sineye çekme 
ve dayanma elbette kolay bir iş değildir. 
Ancak, bütün bunlar ilk musibet şoku anında yapılmalıdır.
Çünkü, yer değiştirme, başka bir vaziyete intikal etme,
psikolojik olarak her zaman insanın ruh haletinde 
değişiklik hasıl eder ve onu sarsan hâdiseleri unutturur.

Diyelim ki, başımıza bir musibet geldi. 
İlk bakışta, bu musibete dayanabilmemiz mümkün değil gibi... 
Hemen bu şoku atlatmanın çaresine bakmalıyız.
Bu da ya bulunduğumuz durumu değiştirerek ki, 
ayakta isek oturarak, oturuyorsak yatarak veya yapmakta olduğumuz 
işin keyfiyetini değiştirerek;
meselâ, abdest alarak, namaz kılarak 
veya en azından konuştuğumuz mevzudan uzaklaşarak.. 
veyahut da bulunduğumuz mekândan ayrılarak, 
başka bir atmosfere sığınmakla olur. 

Bazen da bir nebze uyumak, şoku atlatmamıza yetebilir.
Hangi şekilde olursa olsun, hâl, durum veya mekânda yapılan
bu değişiklikler, şokun tesirini kırar 
ve tahammül edilemez gibi görünen musibeti az dahi olsa hafifletir.
İlk anda, yeni namaza başlayan bir insan için, 
bu ibadet çok ağır gelebilir; fakat biraz sabreder de 
ruhu namazla bütünleşirse, 
artık bir vakit namazı kılamama,
o insan için dünyanın en büyük ızdırabı haline gelir. 
Oruç, zekât, hac gibi ibadetler için de aynı şeyleri söylemek mümkündür.

İnsan, harama karşı da aynı sabırla mukabele etmelidir.
Günah ilk tosladığında gösterilecek mukavemet
ondan gelecek kötü şerareleri kırar,
insan da o şoku böylece atlatmış olur. 
Onun içindir ki Efendimiz, Hz. Ali'ye 
"İlk bakış lehine gerisi aleyhine. “buyurmaktadır.
Yani, insanın gözü günaha kayabilir. 
Ama o, hemen gözünü kapar, yüzünü çevirirse, 
bu onun için günah olarak yazılmaz. 
Hatta harama bakmadığı için kendisine sevap bile yazılabilir. 
Fakat ikinci ve daha sonraki bakışlar, 
zehirli birer ok gibi insanın kalbine ve ruhuna saplanır,
insanın hayalinde bulantılar meydana getirir. 
iradesi manevî gerilimini kaybeder. 
Zira her harama bakış, bir yönüyle harama girme yollarını 
kolaylaştıran birer davetiye hükmündedir.(2)



Ayağımız kayınca tam düşünce ayağa kaldıran Yüce Allah’tır
Acılar içinde kıvranınca yine acılarımıza derman olanda Yüce Allah’tır
Yüce Allah’ın her işinde olur hikmet
Arif olan mümin olan anlar bilir alır inan ki çokça ibret
Sıkıntı hasıl olunca da hemen vaaz geçmez sabırla yardım ister Allah’tan

Hep beraber sabır edelim
Sabır edelimde muradımıza erelim
Yüce Allah’ın muhabbeti merhameti sarsın bedenimizi
Sabırla koruyalım ruhumuzu hayatımızı

Bunu bilenlerin gözlerinde sabırla akar yaşlar
Bilmeyenlerde aval aval bakar
Gizli kalmaz kulun sıkıntısı Yüce Allah’a
Muradını hemen verir sabır ederse verir sabır eden kuluna
Sabrın kemalini bilinirse olunur her haline
Aşık Olunur Yüce Allah’ın yüceliğine

Yüce Rahman verirse kendi nurundan 
Habibin nurundan ederse ihsan,
Hemen hikmetle söyler her sözünü, sabır eder böylece o insan.
Bunlar bir anda kalbe gelmez
Sabır olmayınca da murada erilmez

MEHMET ALUÇ
SİNADA DERGİSİ 
ANKARA TEMSİLCİSİ

1-http://www.herkul.org/kirik-testi/bu-ne-acele/
2-http://www.hikmet.net/icerik/3431/sabir
( Zamanın Çıldırtıcılığına Karşı Sabır başlıklı yazı kul mehmet tarafından 1.10.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu