Bencillik denizine atladım,
Yüzmeyi
bilmeden,
Başıma gelmeyen
kalmadı
Tebessüm etmeyi
bilmeden…
…
İbrahim olmadan
Ateşe atladım,
Kırmızı gül
olmak niyetine,
Ateşlerden
yandım…
…
Noksan kişinin
Elindeki altın
kül olurmuş…
Kâmilin
elindeki taş toprak,
Altın olurmuş…
İnandım…
…
Kamil kişinin
eşiğine gelse bilgisizlik,
Bilgi deryasına
dönermiş…
İnkârcının
semtine uğrasa ilim,
Cehalet olup
sönermiş…
…
Tövbe edenin
nefesi,
Islak gözyaşı…
O tövbeyle,
Kurtarırmış
başı…
…
Azık ettim
gözyaşımdan
Ve biraz da
gönül ateşinden…
Bir türlü anlayamadım,
O gözyaşının
tadını telaşımdan…
…
Anladım ki!
Buğday eken
arpa biçmez imiş…
Can çocuğunu
meleklere teslim eden,
Hiç şeytan
sütünden içmez imiş…
…
Helal
lokmaymış,
İlim ve hikmeti
artıran…
Yine helal
bakmaymış,
İnsanı kurtarıp
aşkı tattıran…
…
O, bakış
yolunu,
Unutturmayla
kapatırsa…
Hüner hiçbir
şeye yaramaz,
Kul o yüce
kapıda kredisini tüketirse…
…
Can’ım feryat
edip duruyor,
Şu dil yüzünden…
Sükût edebilse
huzura erecek,
Kurtulabilse
sözün esaretinden…
…
Ayrılık aslanı
yolumu kesti de,
Gönül evim alev
aldı…
Leb-i deryamda
lodos esti de,
Gönül bahçemde
hakikat sevdası kaldı…
…
Baharından
gafil olan,
Zamanın
değerini ne bilir?
Alçak gönüllü
ol, büyüklenme…
Nefis çok
övülürse Firavun olur…
…
Nazlanmak için,
Gül gibi bir
yüz gerekir…
Renge renk
çiçek vermek için,
Toprak gibi
olmak gerekir…
…
Ant-051013