Batık Bu Garip


Sığınmıştı kuytu yerde geçici 
Rüzgar vurmuş yana yatık bu garip 
Tabanını delmiş hasret çekici 
Hayat limanında batık bu garip 

Gurbet ilde fidan toprağı kurak 
Hiç kimse demezmiş halini sorak 
Gözlerden uzak günülden ırak 
Çok dertler içine atık bu garip 

Perişan haline yad eler bakar 
Dilinde namesi yürekler yakar 
Özlem gözlerinden sel olur akar 
Yüzü gülmez kaşın çatık bu garip 

Gönül bahçesine güldür ektiği 
Hasatın sonunda diken biçtiği 
Hep nemrut kullardan onun çektiği 
Huzuru dertlere satık bu garip 

Çilesi hiç bitmez ruhunu sıkar 
Yerinde kim olsa canından bıkar 
Bir of çekse inan dağları yıkar 
Feryadına atom katık bu garip 

Neden def olupta gitmez başından 
Nereye gitse dertler gelir peşinden 
Göz yaşına bakmaz vurur düşünden 
Yaban elde hapı yutuk bu garip 

Gençliği gurbette olmuş hep heder 
Yediği içtiği gam ile keder 
Bir günde yüzüne gülmüyor kader 
Sanki bu alamde yitik bu garip 

Gurbette kesilmiş göbeğin bağı 
Hasreten yıkılmış gönlünün dağı 
Her halde geçmişki zurnanın çağı 
Sirenlerden beter ötük bu garip 

Yüreğinde saklı bin türlü yara 
Sevgi sahnesinde düşüyor dara 
Gönül kapısına bağlıyor kara 
Böcek yer özünü yetik bu garip 

Şahin derki gurbet işte böyle zor 
Düşenler sakın ha görülmesin hor 
Senelerce yanar döşünde bir kor 
Erimiş mum gibi bitik bu garip 

Almanya 

Ali Şahin (Elbistanlı)
( Batık Bu Garip başlıklı yazı Alişahin tarafından 12.10.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.