1 Haddini Bildir Şair

Haddini Bildir şair

 

Kim bilir, aşkımızı kaç kez kâğıda döktüm
Tarihler destan görsün, hergün okunsun diye.
Kaleme diz çöktürdüm, ben de önünde çöktüm
Yazdığım hece hece kalbe dokunsun diye.

Bir aşk ki aşktan öte; tertemiz, lekesizdi
Duyan, şu kâinatta bir biz aşık sanırdı.
Gözden kalbe akan yaş farkedilen tek izdi
Görseydi, eminim ki, Leylâ da kıskanırdı.

Gönlüm, sınır tanımaz, kanatlanmış bir kuştu
Yâr dedim yar ardından dolaştım diyar diyar.
Engel, kimi gün bir çöl, kimi gün sarp yokuştu
Asla ye’se düşmedim, bahtım olsa da ağyar.

Kim derse ki "aşk sırdır", "muamma" çözülmeyen
Kimse garipsemesin; emîn olun haklıdır.
Bir tek ârife âyân, bir türlü sezilmeyen
Gerçek aşk ve tarifi yüreğimde saklıdır.

Ne Hüdai-Nazlıcan, ne Kerem ile Aslı
Bendim sevdam uğruna mesken kuran dağlara.
Ben ki; bir garip aşık; gönlü hep gamlı, yaslı.
Damga vurmalı bu aşk; asırlara, çağlara.

Ar etsin, hicap duysun! Kalemler artık sussun
Söylenecek ne varsa, ben yazdım; aşka dair.
İnatla ısrar eden mürekkepler kan kussun
İsyan eden kaleme haddini bildir şair!

Mecit AKTÜRK

Dost Kalemlerden inciler

Gelecek nesillerin hakkı yok mu yazmaya
Şiirler yetim kalmaz mutlak olur yazarı
Kalemi kürek edip başlamışsın kazmaya
Demek ki şairlerin çoktan hazır mezarı

Aşk şiiri kimsenin inhisarında olmaz
Her gönül ayrı pınar coşup akar sel olur
Hele de İlahi aşk yazmakla hitam bulmaz
Şiirsiz kalan şair çiçeksiz bir dal olur...

Mehmet NALBANT (SAiRAGA)

 

Olur mu SAiRAGAM; ben böyle yazar mıyım
Kalem haddini aşıp, kasım kasım kasılmış.
Bir garip âvâreyim; Roma’da Sezar mıyım
Bu saçmalık siteye ben uyurken asılmış.

Hem, zaten kolum kırık; tutamam kazma kürek
Günümüzde kim kime belese mezar kazar?
Mesajınız alındı; fazla söze ne gerek
Tehdidinizden sonra, kalem artık zor yazar.

Tan doğarken farkettim; tam kaçarken durdurdum
Kırdım kara kalemin acımadan ucunu.
Öfkemi alamadım, dâr ağacı kurdurdum
Ben affetmedim, lâkin, siz affedin suçunu.

Meydan hıncahınç dolu; suçlu dar bir kafeste
Son kontrol de yapıldı; istemiyormuş imam
Sehpaya tekme vurdum, kan kustu son nefeste
Gözünüz aydın AĞAM; su an tüm işlem tamam.

Sizi üzen kim olsa dürerim defterini
Âleme SULTAN olsa, bakmam itirazına
Zincirlikuyu nerde bilirsiniz yerini
Sizi de bekliyoruz cenaze namazına :))

Mecit AKTÜRK

Tam şiire başlarken mesajını okudum
Baktım ki şair DOSTUM kalemini gömmekte
Bıraktım şiirimi kefen bezi dokudum:))
İnanmaz şairaga hala şaka sanmakta

Sen o kaleme nasıl öyle kıyarsın Gardaş
Suçun oldukça büyük hatta kamu davası
Bir kalem ki yıllarca sana olmuşken sırdaş
Mürekkebi hüzünlü yüreklerin devası

Hünerli kalemleri kırmak kolay mı sandın
Bülbüller girmez olur gönül denilen bağa
Hayranların duymasın Vallah topyekün yandın
Topa tutarlar seni en başta Şairağa

Daha çok sitemim var ama yeter bu kadar
Şiirim yarım kaldı her an kaçar ilhamım
Ne kadar kızmışım ki içimi bastı keder
Neyse bir kahve yaptı görünce bizim hanım:))

Mehmet NALBANT


Sır içinde sır saklı çözüldükçe dolaşan
Efsunlanmış bir duygu, merkezinde "O" saklı
Aslı, Kerem hikaye; olmamıştır ulaşan
Duyguların yücesi çıldırtır her gün aklı.

Kimine; dağ deldirir, kimini çöle salar
Ser-hattında gezdirir, sınırı yoktur aşan
Gizlerine; taht kurmuş, maşukları oyalar
Keremine ermeyen, çoktur ardında koşan...

Hülvani BASTUG

 

( Haddini Bildir Şair başlıklı yazı Mecit Aktürk tarafından 14.10.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.