Kırk yiğide bedel o
yiğit karşısında gördü ay yüzlü sırma saçlı kızı gördü
Yaklaştı yanına
Ay yüzlüm sırma
saçlım güzel kız
Seni karşıma çıkaran
Rahmana kurbanım az gül kız
Rabbim seni yaratmış da
bezemiş seni karşıma çıkartmış bal kız
Benim görmez gözüm
görür oldu
Tutmaz elim tutar
oldu
Koşmaz ayaklarım
koşar oldu
Açılmaz dilim bülbül
oldu
Taştı gönlümdeki
kelimeler şiir oldu
Umarım bugün iyiliğin
dokunur bana
Genç kız delikanlıyı
süzdü ölçtü biçti tartı ve dedi ki
Ala gönlüm buz gibi
idi
Bakan gözüm sanki
şimdiye kadar kör gibi idi
Bağlarım dağ idi
Yollarım kaya buz idi
Ölmüş bedenim can
buldu
Akça göğsüm neşeden
gül açtı
Göz açıp gördüğüm
Gönül verip de yoluna
can verdiğim
Tatlı dili ile
gönlüme güller açtıran yiğidim
Seni benim olmadıktan
sonra dağları bağları
Tüm ovalar benim olsa
ben neyleyim
Yaylalar soğuk sular mezarım
olsun
Sensiz atan bu kalbim
kurtların kuşların olsun
Al yazmam kefenim
olsun yiğit
Var senin olsun bu
can
Delikanlı ne
diyeceğini bilemez sevinçten dili tutulur
Kız testiden bir
soğuk ayran verir
Delikanlı
Var bu canda senin
olsun dili bal kız
Seni benim olmadıktan
sonra dağları bağları
Tüm ovalar benim olsa
ben neyleyim
Yaylalar soğuk sular mezarım
olsun
Sensiz atan bu kalbim
kurtların kuşların olsun neyleyim
Artık varacağım yer
senin gönlündür
Bu bal kızın gönül
alan bal kızın alnında öpeyim
Gül sinesine gönlümü
sarayım
Al bu gönlüm senindir
dağı gece aşan
Pınarda testiye suyu taştıran
Gece düşümdeydin
şimdi gönlüme giren bal kız
Uzat bana elini
Al bu gönlümün
kilidini
Yere basmadan yürüyen
selvi boylum
Yanağına kan yürümüş
elma yanaklım
Bu yüreğim seninle can
buldu
Uzat bana elini ömrüm
seninle son bulsun
Kız elini yüreğini
ömrünü uzatır. Birbirlerine aşk ile sarılırlar.
Mehmet Aluç
Ankara Sincan