çok geçmeden kınaya geçilir

kına okşayıcılar ortaya gelir

 

“-ünnen gelsin anasına

altın bassın kınasına

gızın gelin oluyoru

gel anası gel yanına”

 

“-dam başında delik desti

deliğinden yeller esti

anan-baban sana küstü

a bacım kınan kutlolsun

yariyin dili datlolsun”

 

sonra defi alıp Kösedudusu

“-boba bostanın bitti mi

tarlaya köken attı mı

beni verdin el oluna

ahın yerini dutdu mu”

 

Goca Fadime ağıt etti; ağladı, ağlattı

çocukları gurbete gittiğinden beri

saatlerce ağıt eder, ağlardı,

ne zaman klakson çalsa, parçalanırdı herkesin içi

 

“karığa bostan dikerler

kovayınan su çekerler

gurbet ele geden gızın

arkasından su dökerler

 

kız anası, kız anası

çağrın gelsin öz anası

 

kına elden ele herkese ulaştı

Felek Fadimesi kınayı herkese yetirdi

“-yeter gari ay abam sil gözüyün yaşını”

diye kızanasını teskin etti

 

“yeşil ördek daşta oturur,

biri kalkar beşi oturur,

bobasız gelin olanın ,

eğsiğini el yetirir,

 

yeşil ördek gayar gelir,

yavruların sayar gelir,

senin gelin olduğunu,

emmin dayın duyar gelir.

 

yeşil ördek, yeşil ördek

ganadını deşir ördek

eveliden çit gezerdin

hanı seni eşin ördek

 

mercimeğim kile kile,

ölçtüm baktım sile sile,

verirniydim el oğluna,

kendin ettim bile bile”

 

ardından çevrim çevrilir,

ne hediyeler verilir

derken gelin de sakinleşir

gözü yaşlı, elleri bağlı

durgun, gönülsüz, kahırlı

görümcesi, eltisi,

            bir de sadıcıyla oynar

tefcibaşı söyle çalar

 

“kınayı getir anam

barnağın batır anam

böğün misafirinim

goynunda yatır anam”

 

kız evinden kalkanlar

            eğlenceye yetişir..

herkes nerde ne var bilir

işine gelene uğrar..

 

anasının peşinden ayrılamaz genç kızlar

bir başka yerde onu

bekleyenler var

selamı eletilir

ya da varsa mektubu

“darısı başımıza” denmiştir

hayat yeni düğünlere gebedir

“ana-boba oldun mu

el içine karışırsın helbet” denir

“dova et emme

sakın isim zikretme

ille hayırlısını dile

hayır osun sonu”

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

( Köy Düğünü 37-kına - C başlıklı yazı İ.ÇELİKLİ tarafından 23.12.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu