Kalemin, yazabildiği kadar ağır
Yazabildiklerin kadar özgürsün.
Hele bir serbest bırak o kalemi
Nefretini püskürsün!

Dilin, söyleyebildikleri kadar keskin
Nefret edebildiğin kadar ancak
Yüreğindeki kin
Nefesin nefret kokuyor, lakin
Çıkarabildiğin ses kadar gürsün!

Başın, diyebildiklerin ölçüsünde dik
Yazdıkların, yazabildiklerin kadar sivri
Söylediklerin, söyleyebildiklerin kadar tesirli
Dilin söyleyemedikleri ölçüsünde kirli
Elin titriyorsa yazarken, dilin tedbirli
Yaşadığın yıllar kadar ömürsün

Omuzların, taşıyabildikleri kadar güçlü
Gözlerin, göremedikleri kadar suçlu
Yürüyebildiğin yere kadar cesursun
Yürüyebileceğin yer kadar
Cesaretin hüküm sürsün!

Yüreğin katlanabildiği acılar kadar nâr
Yüreğine katlanabildiğin acılar sığar
Duymak istemediklerine kulağın duvar,
Görmek istemediklerine sansürsün!

Sabrın, sabredebildiğin ölçüde var
Yüreğindeki dar,
Sabredemediğin noktada başlar
Acı, canını acıttığı vakit acıdır
Canının acımadığı kadar nankörsün!

Can, sanırsın ki yaşadığın sürece candır
Seni vurmadı diye acı, sen kendini kandır
Demek ki acı, ancak seni bulduğu zamandır
Sen o vakte kadar dur!
Aç yüreğini, yüreğin acı görsün
O vakte kadar belli ki körsün!

Vatan, verebileceğin can kadar vatan
Bayrak, dökebileceğin kan kadar kırmızı
Özgürlükse o bayrağın yıldızı
Ancak düşündüğünü yazabildiğin ölçüde hürsün
Yırt at o yazdığın saçmalıkları
Çöpçüler süpürsün!
( Sansür başlıklı yazı Mehmet DEMİR tarafından 8.10.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.