1
Kaptan
geceye yazıyordu. Gözyaşlarını siliyordu. Ağladığını kimse görmesin istiyordu.
“Küçüğüme…
Sevgilimsin.
Sana bakmadığım bir an
dahi yok.
Sana dalmadığım…
Ellerimi saçlarına
dolamadığım…
Gözlerine bakmadığım
bir an bile yok.
Hem ben sensiz
yapamıyorum ki!
Sana bir şey olursa -Allah
muhafaza- bana çok şey olur Küçüğüm.
İlkin ölürüm.
Gerisini sen düşün.
Sen zordayken ben kolay
yaşayamam.
Sen kordayken ben suda
olamam.
Sen dikendeyken ben
gülde olamam.
Sana bir şey olursa bana her şey olur unutma!
Sensizliğin kazası yok,
her şeyin kazası var ama! Trafiğin mesela, namazın, orucun… Bir tek sensizliğin
kazası yok!
Halen akıyor gözyaşım. Hala
varsın demektir bu! Hala sendeyim hala seviyorum demektir.
Halime bak ya, sana ne
de yanıyorum, sana ne de yaranmaya çalışıyorum.
Gülüyorum halime.
Aşkımı ispat etmeme
gerek yok.
Seni sevmenin tadını
almışım ben, kalp tadımsın yani!
Sana bir şey olursa
-Allah muhafaza- bana ne olmaz?
Akledemezsin Küçüğüm!
Dökülüyorum saçlarına
damla damla, süzülüyorum yanağına…
Dudağına değiyorum. Bitiyorum
sana!
Sen uzakta kaza
geçirirsin ben burada hastanelik olurum.
Elimde değil işte!
Sıyrığın varmış kafayı
sıyıracağım ya! Kafayı yiyeceğim şimdi!
Saplanıp kalıyor aklıma
halin, halim oluyorsun. Senin sıyrığın kalbimi sıyırıyor.
Sen iyi ol bana ve yaşa
bana demiştim hatırlasana!
Seni bırakamıyorum
tedavisi de yok bunun.
Bilakis artsın istiyorum,
sana tutulmuşum, tutunmuşum.
Sana bir şey olursa ben
kime küserim!
Kime giderim?
Hiç düşündün mü bunu
Küçüğüm?
Kendine iyi bakmak
zorundasın. Buna mecbursun bilemezsin.
Yerim yurdumsun biliyor
musun?
Aşkım meşkimsin.
Farkımsın.
De bana şimdi sana bir
şey olursa ben ne yaparım? Ne olurum?
“Sen”patimsin.
Sen şu üç günlük ve
rezil dünyada; ölümlerin arttığı, kırımların çoğaldığı, değerlerin alt üst
olduğu ve iyinin güzelin rafa kalktığı, toplu cinnetlerin yaşandığı, canlar
üzerine hesapların yapıldığı ve saltanatların kurulduğu, açlığın bazılarının
kaderi olarak yazıldığı ve tokluğun bazılarının serveti olarak kaldığı bir
dünyada, bedduaların havada uçuştuğu, insanların toplu olarak susuştuğu ve
kokuştuğu yerde – unutma bunu- tek yaşama sebebim ve sevincimsin.
Sen duamsın. Ben o
duanın âminiyim. “ Kaptan sustu, noktasını da koydu postasını da… Seviyordu o kadar,
itiraz istemezdi.