Sözlükler, ansiklopediler karıştırdım
Sana olan sevdamı hasretimi anlatacak
Ne sözcük bulabildim ne de bir kelime…
Hiç duyulmamış bir dil aradım
Hiç yazılmamış bir anlatım şekli
Belki de yüreğimde ki çağlayanın sesi...
Yüreğim sana doğru akmak istiyor
Coşkun ırmaklar gibi önüne geçilmez
Kendi yüreğime yabancıyım benden bağımsız atıyor
Laf anlatamıyorum
Aklına geleni yapıyor
Hayran hayran ona bakıyor
Benim de elimden yüreğime
Hayranlık duymaktan başka bir şey gelmez oldu
Öyle bir ant içmiş ki
Dönmez sözünden
Öyle sevmiş ki keçi inadıyla
Nuh diyor peygamber demiyor…
Yürek aşk demiş!
Peki, aşk dediğin nedir ki?
Bir çeşit delilik değil mi?
Aklı başında bir insan
Geceler boyu tavana bakıp, bir yüreği düşünür mü?
Ya da olmayacak duaya amin diyerek ömür harcar mı?
Ben anlamıyorum yüreğimi
Neden niçin seni sevdi
Ne buldu sende?
Sorma! Cevabı biliyorum aslında!
Saklı bir yerlerde
Ama dedim ya sözcükler yetmiyor anlatmama…
Yürekten sevdiysen, hissedersin
Tam aklına gelir, derin bir iç çekersin
Telefonun çalar…
“Alo” dersin… “alo”
Ses… Ses o’nun sesi!
Bozuk, ağlamaklı
Anlıyorum ki sıkıntıdasın.
Sen bilmiyorsun ki
Benim sıkıntılarımın da sebebi sensin…
Yüreğimle konuşurum
Uzun uzadıya…
Kıblem "o" der, önünde secde ede,
Başka bir şey demez…
Hiç düşündün mü?
Bu bağın adı neydi?
Sezgi mi?
Kalp kalbe karşı mı?
Ama yok…
Şimdi karşımda, yanı başımda olmalıydın
Ama yoksun!
Yoksun işte...
Ben seni çok özledim…
Neredesin?
//Unutma! Her Daim, Yüreğimde Yaşıyor, Aklımda Büyüyorsun//
Mustafa KARAAHMETOĞLU
23.01.2014