Acılar el olup vurdu derinden
Geldi geçti ömür, yâr diye diye
Kutsal hayallerin çal kederinden
Ölüme tefekkür, yâr diye diye
.
Güçlü bir yumrukla, delindi bağır
İsyanlara değil, kadere bağır
Yüktür omuzlarım ruzuşeb ağır
Edemem tek şükür, yâr diye diye
.
Bu halleri, var git seherlere sor
Mehtap sızısında, seh erlere sor 
Cananı sırtlanan eherlere sor
Satamam tefahür, yâr diye diye
.
Gelecek es geçmiş, benim neyime
Ani oldu, düştük bu deneyime
Söz geçirmesi zor küçük bey(n)ime
Çıkarırsa har gür, yâr diye diye
.
Uzaklardan duydum nağme çağırır
Türkü değil, yarim beni çağırır
Akıllar mı araz sağır dan sağır;
Hapsoldu hür özgür, yâr diye diye

Zıbarası girdap Yoksul'a vurdu
Viran etti birden tuttu savurdu
Ettim ana avrat yaktı kavurdu
Okkalı bir küfür, yâr diye diye


...............................


Ruzuşeb :: Gece gündüz sürekli

Seh :: Gerçekten, sahi.

Eher :: Binek hayvanlarının sırtına vurulan semer, eyer.

Sefahür :: Övünme.

( Yar Diye Diye... başlıklı yazı yoksul tarafından 2.03.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.