Hayat tahta köpülerini zamana inat delip devşiriyor
kızılca akan Kızılırmak var gücüyle sallıyor
İlerliyorum üzerinde al beyaz ruhuma beyazlar giydirerek
yara alıyor o köprü tamiratı mümkün olmayan yaralar
korkmuyorum aldırmıyorum cennet dokunuşlarından
ayağıma batıyor ustura kesiği kadar derin ve sert çiviler
acıtmıyor kanamaları nasırlı ayaklarıma iyi geliyor
damlalarımdan olsa gerek ki Kızılırmak kızılca akıyor
oradan bütün âşıklar kanı Nil nehrinde buluşuyor

gönül dilimle tamir ediyorum
ilerliyorum çivi kapanlı yollardan
yoluma binlerce kuş sürüsü çıkıyor
arkamda binlerce kuş sürüsü bırakıyorum
tahta köprüleri aşındırıyor hepsini geçiyorum
hüma kuşu hariç sen mi daha çok Hüma ben mi
aşkın onur yarışında şirinime şirinleşiyor şirin şirin kuş sütü tadım
ha birde dudu kuşu Süleyman dili öğrenmelisin artık diyor

köprü yarısına geliyor ustalara ders veriyorum
sevgi annesi çıkıyor karşıma gül kokulu yürek adını koyuyor
yunus diliyle yazmalı gül içine istiridye incisi gibi açmalısın diyor
yazılan roman ve şiirlerden sonra
yaşayarak yazmam gerektiğini öğreniyorum
çünkü aşk olan benim zümrüdü Anka ben
anlıyorum ne yaralar var ilaç kör etmez
ne geceler var hastalara can olur canan olur
aynalar aşktan önce aşka aşktır sonsuzluğu gösterir
fırat içer sırat geçer günahlar arasından cananı bulur

Gülay GÖKTÜRK
( Al Beyza Ruhum / 1 başlıklı yazı GöktürkGülay tarafından 4.03.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu