Aforizma,
çeşitli konulardaki düşünceleri, kesinlikle bilinmesi gereken kural ve
özellikleri birkaç kelime ile öz ve ahenkli olarak anlatan cümle, bir çeşit
vecize veya bir slogandır. Sözcüğün kökeni Latince'deki "aphorismus"
sözcüğünden gelmektedir.
Aforizma,
Batı’ya has bir söyleyiş biçimidir. Bizdeki vecizeye benzer ancak biraz daha
uzundur ve felsefidir. Aforizmalarda ileri sürülen fikirler, daha ziyade,
başkalarının kabulünü beklemeyen yazarın sübjektif kanaatleridir.
Kelam-ı
Kibar ise, büyük, akıllı, veli ve meşhur zatların güzel, veciz ve çok kıymettar
olan sözleri ve kelamıdır.
Güzel
söz, gönül alan, onur kırmayan, hak ve doğruyu
gösteren bütün sözlerdir.
Bu kısa
girizgâhtan sonra geçelim esas meseleye. Daha önce birkaç yazımda da söylediğim
gibi SÖZlerle alakalı bir kitap
çıkarmayı düşünüyorum. Bununla ilgili çalışmalara başladım. Şu ana kadar
şahsıma ait 400’e yakın aforizmamı derledim topladım. Bunların daha fazla ÇALINMADAN ve ANONİM olmadan bir kitap
halinde okuyucuya sunulması sanırım önemli bir hizmet olacaktır.
İşte bugünkü
yazımda bu sözlerimden ikisi üzerinde sizlerle mülahaza etmek istiyorum.
Bunlardan birincisi:
“Semer vurman gerekenlere değer yüklersen,
neden seni çifteledi diye şikâyet etmeye hakkın yok.” Bir
diğeri de:
“Bu dünya hayatında başımıza gelen bütün
büyük belalar, eşek olanlara melek muamelesi yaptığımız için gelmektedir.”
İnsanoğlu
Dünya hayatında çok da fazla elemeye tabi tutmaksızın birçok insana haddinden
fazla değer verir ve son ana kadar bekler... Çünkü birçok kişide var olan
hastalığın adı:
“Herkesi
kendisi gibi sanma” hastalığıdır. Biz her ne kadar böyle düşünsek de insanlar
bizi her seferinde yanıltır ve verdiğimiz değerin hakkını vermezler... Ya da
biz öyle hissederiz... Aslında bizler kaybetmeyiz kazanırız da... Ancak bu
süreç bizim için sıkıntılı olur...
Ben bu
sözümde değer verilmeyi hak etmeyen insanlara semer vurmayı mecaz bir anlatımla
bütünledim... Aslında yapmamız gereken HERKESE
HAK ETTİĞİNİ vermektir... Bu şekilde söylenmiş onlarca güzel söz de vardır.
Mesela:
“Hiç kimseye hak ettiğinden bir gram fazla
değer vermeyeceksin.” sözünü ömür boyu
hafızamda hep tutmuşumdur. Uygulayabildim mi? Elbette ki kocaman bir HAYIR…
Sanırım
burdaki sorun FAZLA BEKLENTİ içinde
olmaktır. Evet, bizler hayatımız boyunca bir takım insanlara değer verir ve
karşılığında her ne kadar “bir şey beklemiyoruz” desek de bir beklenti içinde
oluruz. Ama çoğu zaman dilimize yer etmiş olan şu meşhur sözü pek çoğumuz
uygulamayız. “İyilik yap denize at;
balık bilmezse Halık bilir.”
Soyut
bütün kavramlarda olduğu gibi değer de maalesef tek taraflı yapılmaya ve
algılanmaya mahkûmdur. Çünkü bu değerlerden hiçbirisi için “karşılık beklenilerek yapılır” maddesi yoktur ve hatta efdal
olanının da “o taraflı bile olmamak”
olduğu bilinmelidir.
Evet,
öte âlemi düşünerek yatırım yapmaya devam edelim ancak aynı delikten defalarca
ısırıldığımıza zaman da şahitlik etmesin…
Vesselam…