Tapeler, tıpalar… Paralar, kasalar,  bozulmasın aralar, derken siyaset ayakkabı kutusunun içine sıkışıp kaldı! 

Yakında dananın kuyruğu fena kopacak!

 “Ak mı kara mı?” , “Adalet Var mı, yok mu?” , “Yolsuzluk ve Rüşvet Soruşturmaları Ne olacak?” ,  “Paralel Devlet söylemleri nereye varacak?”,  “Hırsız Var mı?”  iddiaları halkın ellerinde sandığa atacağı oyda gizemli kalacak...

            Twitine twitine bandım! Para Vidim aldım! 

Hay Allah bizde ne diyeceğimizi şaşırdık! Siyaset öylesine saçma seyrediyor ki, milletin kafası nakavt oldu. Bir tarafta “Alo Fatih” hattının uzantısındaki gerçek demokrasinin gazabına uğrayan halkın haberlerden bihaber olması… Diğer tarafta hırçın bir başbakanın şimdiye kadar siyaset sahnesinde görmediğimiz sinirli üslubu!

            Neyse siyasetin bu çirkin yüzünü bir kenara bırakalım! Ben size biraz güzelliklerden bahsedeyim. Hani şu birçoğumuzun eline almadığı, gözleriyle buluşturmadığı,  hatta evinde dahi bulundurmadığı… Durun,  durun meraklanmayın! Hatta onu almak için dükkânlara bile uğramadığı, bir yerlerden ödünç bile almadığı… “Ödünç”  derken tahmin etmişsinizdir.  “Borç para mı?” dediniz. Hayır, hayır!  Para dediğiniz nesne şimdilerde birçok kişinin ceplerinden buhar olup, başka ceplere aktı bile! 

Kitaplardan bahsediyordum sevgili okurlarım… Evet, kitaplardan bahsediyorum… Bizleri güneş gibi aydınlatan, doğru kitabı bulduğumuzda bizlere neyin yanlış olduğunu ortaya seren… Bilgilendiren kitaplardan bahsediyorum.

            Bir haftadır Bursa TÜYAP Kitap Fuarı’nda Edebiyatçılar Derneği’mizin standında yazar arkadaşlarla tanışıp, ülkenin sorunlarına el atıp dertleştik. Yine okurların ilginç sorularıyla İletişim Fakültesi öğrencilerinin profesyonelce organize ettikleri söyleşiye içten yanıtlar verdik.  Panellerde ülkenin sorunları okur-yazar ve demokrasi ahlakı içinde masaya yatırıldı. Edebiyat tartışıldı. Belki TV’lerde saklanan görüşler burada tartışılarak beyinlerde hayat buldu.

Özellikle küçük öğrencilerin soruları büyük ve ilginçti…

            Salon hafta içi öğrencilerle dolup taştı. Twıtter’ın mavi kuşu gibi cıvıl cıvıl ses yankılanıyordu! Standımıza öğretmenleriyle birlikte bir grup öğrenci yaklaştı. Hepsinin gözleri ışıl ışıldı. Bazı öğrenciler Yazar arkadaşımız Şaban Akbaba’nın kitaplarını imzalatırken, köşe de kara gözlü bir kız dikkatimi çekti.  Arkadaşlarına imrenerek bakıyordu. Sordum:

            “Kitapları seviyor musun?”

            Konuşmadı. Yalnızca gözlerini “Evet” dercesine kırptı.

            “Kitap alacak mısın?”

            “Ama param yok ki…” sözcüklerini sessizce çıkarttı.

            Dayanamadım. Cebimdeki bozuklukları yazar arkadaşa uzatıp. Küçük kıza:

            “Seç bakalım istediğin kitabı” dediğimde,  siyah boncuk, boncuk gözleri ışıldadı. Sevindi…

            Kıyamam ben onlara…

            Ve gözümün önüne birden ayakkabı kutularına yerleştirilen paraların televizyonlardaki görüntüsü gelince isyanım,  içimde alev alevdi!

            Sözün özü şuydu…

            Dostluklar,

            Okurların yazarlarla göz göze teması…

            Ve kitap almak isteyen ceplerin boşluğuydu…

           

Ertuğrul Erdoğan

Mart 2014/Bursa

www.erdoganlaedebiyat.com

( Siyaset Şeşhane Kitaplar Şahane başlıklı yazı ErtğrulErdoğan tarafından 3/25/2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu