Eski zamanların ezgisiymiş gibi
Lanetler okuyarak kaybolduğun kentin çıkmaz sokaklarında
Kara gecenin hüzün kaplı karasında
En deruni halimle
Ümitsiz yalvarışların kuytusundayım
İntihar çiçekleri boy verirken dudaklarında
Korku dolu düşlerin uykusundayım



Vardığın sahilde
Bütün gemileri yakıp gittin
Bir mum gibi tükendin gönlümde
Bittin bittin



Münzevi bir derviş edasıyla
Asırlarca terk edilmiş mabetlerde umut güderken
Sessizliğin koynunda
Onulmaz sensizlik yaşarım 
Sarhoş bulutların kirli beyazında
Gidişin bütün ümitlerimi yerle yeksan ederken 
Her dem vurgun yerim sabahın deli ayazında



Vardığın sahilde
Bütün gemileri yakıp gittin
Tükenmez ümittin içimde
Bittin bittin



Yaralı bir kuş misali
Deniz yine çırpınıp durur mevsim kış ertesi
Ağaran saçlarım, kirli sakalımla
Ben burada kırık bir sal gibi yaşayacağım
Sevda denen tiyatroda
Mutlu hayallerin kapalıyken perdesi
Yalnızlığı apolet gibi ruhumda taşıyacağım 



Vardığın sahilde
Bütün gemileri yakıp gittin
Tükenmez ümittin içimde
Bittin bittin



Gidişinle sararan sayfalardan
Mülteci şiirlerdi ruhumu tutsak eden
Çizgi çizgi satırlar toplama kampıydı kelimelerime
Azat beklemeden burada böylece duracağım
En kadim kilitleri vururken lal dudaklarıma
Adının hiçbir harfini dillendirmeden
Sana dair şiirlere darağaçları kuracağım




Muhammed Mehmet Gül 


( Sevda Tiyatrosu Ve Kelimelerin Toplama Kampı başlıklı yazı muhammed-meh tarafından 27.03.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.