Online Üye
Online Ziyaretçi
Hangi dalga boyunda fırlatıldım
Anlamadığım
Bilinmeyen sahil kasabasına
Çakıl taşlarının arasında
Yosun tutmuş yaramda küstah sızı
Islanan birkaç anıda buldum kendimi
İnce belli kırmızı şarap bardağında
Boğazıma dizilirken nar taneleri
Hüzün doluyor boşalan şişelere
Sağanak sağanak
Sensiz ağıt yaşamak
Kimsesiz
Yetim bir kalp bıraktım son damlada
Kırmızıya inat kokusuz ve renksiz
Savurdum maviliklere
Defni unutulmuş
Çürümeye yüz tutmuş bedenden
Kalan son hatıra sana dair
Elveda!
Songül Bulut