“-daha dünkü ğibi
gözümün öğünde,
aklım erip duru ermemi ğari
ayırividiler deee..
hiş bişiyimiz yog..

ağşamaca yolma yoldug..
canımız çıkıvırıp daa getceğmiş gibi
bitirip eve ğeldik de
eve gelincekleyin, gayınnam “-geliinn” dedi
“sizi ayırıvicez, varın ev-dam olun”
doğruyu ahretde mi decen vallaha ta böyle..

gönlü ırazı olmadı haral
anam ıramatlık gakdı-dutdu ordan
bi tıngır , bi sahın, bi ayaklı gupbaklı toptas,
aş bişirmeye bi dığan gapağı yoğudu ellehem
iki gaşşık, bi esgi desdi,
bi de yamrı-yumru bi su tası

çen(ğ)izimden bi ğat yatağımız var gari
bi ğat dediğimde yasdık, döşşek, yorgan
..
yorgan..
onu da kim birinin elinin emeği,
almadıydı parasını
yerine anam orak yolmaya gedividiydi
o güneşin altında bi hakkın tam bi hafta..

yunu ; goyunnarın çakıldağından
yudum tokucunan bi ğözel,
çelene serdim-idi, elimin emeği..
basması da …….. kim bili kimlerin okusuyudu
Nazilli basması,
oğşaya oğşaya çıkardıydı
sandığındakı bohçadan.. ağamın düğünü olca(ğı) bille,
sakladık da
sonura alağeldim gonşudan

yasdığı halam dokuyvumuş, evdeykene öyle ya gari
yüklükde basılı durup duruydu
hani-vakıttan beri arasında irkilirdi
ıramatlığ anamın üş-beş guruşu
dedikleyin.. neyi var neyi yoğusa..
nesi var da ne satcağdı gariben

yalan olmasın
goyup da gedennere
Allah gabir ezabı vermesin..
bana bi verene Allah gurban olduğum Allah beş deği(l) ombeş versin
elbirlik etdi gonu-ğonşu daaa…
bi el gadar hasır, bi çul esgisi
bi cencere,
bi tas goyun yoğurdu
gupbaklıya boşaltdım
tahtalığa galdırdım.

ha!.., n’olcak..ertesi ğüne fıtırdamışdır o ıscakda..
ya a! valla böğünkü gibi aklımda
hinci deyvirikene aklıma ğeldi
desdiye gattım da ileri-ğeri sallaya sallaya
yaydım daa.. keseledimidi..
gapıya adsımda suyunu sırkıtdımıdım..

gene.. sağdıcım Allah bi deği binkerre ırazı ossun
öneceğinin altında ğetirdi
gösdermeden goyvudu bi gırana
bir iki bişirimlik ıçcık bulgur,
bireş duz,
bi-kaş çöplü ispirte
el gadak çörek
iki ekmek
ikicik de yımırta
ne varıdı eskiden..
hincikinnere ne var
çok şükür bin şükür Alla(hı)m
Allah da bilip duru ya
evde bi-dıkım ekmeg yoğudu
yarattığı gulun ırızgını vercek mezbur.

ağşam garannığı Gorunun gıranlarından
çalı-çilpi dedikleyin
sarındım geldim
vurdum ocağa ataşı,
suyunu açcık çok godum
dıkız olmasın deye
dığanda sulucana bi aş
yaydım ekmeğin üsdüne
çaldık dıkımı..
hey anam heeyy




neçeden sonura herif geçiden geldi de
gecenin leylisinde,
garşıladım.. köyün altyanda
“-ne o gıı” dedi
böyleyken böyle dedim
“vardır bi hayır” dedi
“hayır deyelim hayır olsun”

çalı alafında
iki çocuk, iki de kendimiz
ev elin yıkığı, emme….. ev kendi evimiz
ne çığrış-bağrış
ne gayınna tezvirliği,
ger çi ha üsdüne üsdelik
has evladı da değili di ki düşün gari
onu decem has olsa bile
adı üsdünde gayınna.. işde ıvır, zıvır
ne gayınna,
ne gayınboba suratı mozurdanması
ne çocukların mızırdanması
o aşın dadı hâlâ dama(ğı)mdadır.
vallaha billaha..

lafın birini gor ötekine ğederin..
onu deyodum..
her ataşdan sonura közü küle gömdüm dee..
öyleynen
ne zaman ataş ilazım oldu,
iki üflemeynen bi alaf hazır olu(r) du
zati gayınnamın gönnü olmazdı gatliken ispirteye
o da ha deyincek dutuşmazdı ya
varsın olsun, canıma minnet

neyise işde..
ertesi ğün asbabları tokuşladım
çoluk-çocu(ğu) herifi ıscak suda
cumay derneğinde ayrılmışıyız ki
herif yununca camiye ğetdiydi
kendi e(vi)miz ya gari..
orayı sıva
burayı uydur, yama-dıka
Allahın böğüne de varımış
herif ellerin harmanına da ğetdi,
ben başağa da getdim.. gelikene çalı sarındım
kimin işinin ucundan geldiyse boş yollayan olmadı..
şükür..


kimidi birine haşgaş gırıvıdık,
gecenin geş yarısına gadak
“evinize eletivireyin” deye gelince
bakdı ki gandilimiz yok ne bilsin,
ertesi ğün bi topdas haşgaş,
bi de kendini ışıtmaz bi kör gandil, yarı yarıya dolu
e(vi)mize gün doğdu ğibi oldu
gonşunun birine çırpıvıdık da ..
bi etek dolusu gabıklı payam,
görümcem bi oğlaklı geçi dutuvidi
elimizde besledik..
anam bi gurk tavık..
basdırdım sekiz dene bülüş..
herifin sürü köpe(ği) ayrılmadı gapımızdan
ona da bakdık şükür..

kirpiti bilmen ne ğadak emme
o esgi tenike gandili altı ay yetirdik ,
vallaha.. duysanız inanman emme valla-billa
el gün geldiyse yakdık.. asdık ocaklıkdakı mıha,
değilise tozlandı ğetdi ocak başında
eller gibi şavkıtacaz deye,
inne dürdüp fitilin dibini gazıp durmamadık
belki inne de yoğudu da
ona inne ganırdılmayodu bilemecen
emme ölüyon desen
derde derman uçu
başga gayza(ğı)mız yoğudu
yetirdik altı aydan fazla”
…….

“-işdee ha öyleynen olduk-getdik
hiş birini paraynan almadık
eller gibi, hiş kepici başına varmadık
kimin yadigeriyse
güçcük tasdan su işdik
toptasa ayran özedik
aşı dığanda bişirdik dee
gapa(ğı)nda yedik
çok şükür bin şükür..
daşı kemircez, düşümüz keser emme
halal lokmaynan doyurduk garnımızı
çalmadık el avış aşmadık ele






su dediysem güdürükde
ayran dediysem
bi gonşu yayık yaycak,
bi tas ayran verecek dee
irkildip de akkesede
aş bişirdiysem yanına özeyecen de
aş dediysem gece geç yarıda,
o da olmadı seherde
yedik dediysem;
vallaha garnımız doyasıya ğadar deği(l)
hele hele günde üç öyün asla deği(l)
garı-ğoca dediysem baş başa,
göz göze deği;
anaç-annaca gönnümce hiş deği
……

garı-ğoca dedim yaa..
ne garı-ğoca olduğumuzu bilebildik
ne ana-boba olduğumuzun
farkına varabildik
hele beş çocuk,
altıncı yetim doğdu
onarın peşinde
ana da been boba da
ne eller gibi gün yüzü gördük
ne kepici başına varabildik
ne alabildik,
ne keyebildik
ne yeyebildik
ne gezebildik

çoluk çocuğu yetişdirecez
böyüdececez
keydirecez
onnarı uçurduk-uçurduyoz
derkene…..
işde hu yaşın sahabı oluymuşuyuz

uşdular da sanki
başımız göğe mi erdi
ana-bobalık bitiyo mu
su işcek olsam
“acaba suları var mı?”
iki sunum ekmek yeycek olsam
“garınnarı tokmuy ku,
sırtları pekmiy ki”
onnarsız yediğimiz gursağımızda galı(r)
yediğimiz içimize ilimez
göremesek yüzümüz gülmez..

haaa!
“şika(ye)t mı ediyon aba” dersen
ı ııhh! ha şükür olduğuz hala
şikat aklımın ucundan bile geşmedi geşmez
ellere bakıyon da
ben bunu isderimişiyin
buyumuş..

Allah cemi cümle guluna
benikinner gibi hayırlı, evlat versin
hiş biri önümü alıp geşmez
bi benikinneri deği(l)
Allah hepici(ği)ni gönendirsin
oğlu-ğızı, uşağı
olannara “ağız dadı” versin
ümmedi muhammedin
evladını gönendirsin
…………………”














DİPNOTLAR

tıngır: kenarı yüksekçe küçük sini, eski, tabanı tam olarak oturmaığından çıkardığı sesten dolayı bu isim verilmiş olmalı,
kupbak/gubbak: kapak
dığan: yayvan tencere, kuşane, pilav tenceresi
yun: koyun yünü
hani vakitten beri: epeydir, uzun zamandır
gıran: kıyı, kenar
bidıkım : tıkımlık, bir dıkım, bir lokma
dıkız: kuru (susuz) demlenmemiş iyice pişmemiş yemek, boğazı alan, boğazdan zor geçen, az sulu oluşundan sertlik,
örn:tuzlu peynir çomacı
tersi: cıvık,
çığrış-bağrış : gürültü, yüksek sesle dikkat çekilmesi
alaf: alev, ateş
ha deyincek/ha deyince: hemencik, kısa zamanda
minnet; vicdani borç, canıma minnet: kimseye eyvallah etmedim şükür, sefam olsun anlamında olmalı
cumay derneği : perşembe
çırpmak: silkelemek, silkmek, ağacın (badem-ceviz vs. türü) meyvesini indirmek
yetirmek: idare etmek
şavkıtmak: aydınlatmak, ışıtmak
ganırmak/kanırmak, bir şey sokup zorlayarak çıkarmaya çalışmak, zorlamak
öyün :öğün, yemek vakti yada belli bir vakitte yenen yemek
içe ilimek: haz almak, beslenmek, karın doyurmak, enerji vermek, derman olmak,
içe ilitmek: yenilenin yaraması, doyurması, hazmedebilmek
gönenmek: karnı doymak, mal-mülk sahibi olmak, mutlu şekilde yaşamak











( Ev Olmak başlıklı yazı İ.ÇELİKLİ tarafından 6/16/2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu