EYLÜL
Yaz'ın ter dökerken esmeyen rüzgar
Başladı yaprakları uçuşturmaya.
Güneş saklambaç oynuyor sanki.
girip çıkarak bulutlara .
Bir muzurluk yapacak besbelli...
Derken ,
Başladı camları silmeye birden.
Yağmurun hamarat elleri ..
Aman tanrım o da ne ...
Demeye kalmadan daha,
Kabuk değiştiren bir yılan gibi
Soyundu doğa ana,
Alları yeşilleri,
Koydu Yaz sandığına,
Naftalinledi .
Ve
Giyindi
Altın sarısı varaklarla süslenmiş kaftanını
Süzülüp girdi sessizce.
Açık kalan kapıdan içeri.
Oturdu baş köşeye
Hüzünlü Eylül güzeli .
Gök yüzünde öbek öbek uçuşan kuşlar.
Yüklemiş kanatlarına göçü ,
Vedalaşıyor çığlık çığlığa
Akşam sefaları,sardunyalarla .
ve
Bir çınarın dallarında salanan
Bozulmuş yuvaları ,anılarıyla .
Dışarıda nefes nefese bir sonbahar.
İçeride yazdan kalma düşlerle,
Duvarda türküler içmiş bir saz asılı.
Beklerken çalınmayı ,
Bunca hüznün arasında
Bir bebek geldi Dünya'ya
Sevinç çığlıklarıyla .
Eylül koyduk adını .
Seslendik üç defa kulağına.
Adını sevsin diye .
Sevsin diye sonbaharı.