Sert geçen zaman sertliğine aktıkça 
gecenin karanlığı delip geçiriyor 
hüzün yanım zamanlardan kalma 
her ikisi de kırıyor kırılıyor yıllara

Dalıyorum rüyalara kaybolan anılara 
isimsiz atlı bir şir konuyor şiir geceme 
rüyalarıma girip geçiyor hatıralarıma 
gülücüklere bırakıyorum nağmeleri mi

 
Edebiyat çıkışlı olmasam da sözlerimden
süslü kelimelerin zenginliğine bırakıyorum 
çekiyorum sazımın tellerine damarından seni 
her dilden çalıyor meydan okuyan tellerim


Yürek sesimin bam teliyle her hazdan yazdım 
hayatın sırrına ışık tadında nazlanan hardım 
yıllara meydan okuyan şir kırıklarını topladı 
yıl bitti şiir tadında yıllar şarapladı damağımı .

Dudu dillim dudağım yeni yıla hazır kızıl şarap 
bil ki ucuz değil beklenen kıymetince bekleyen 
düz duvarlara tırmanmak kolay olmasa da 
duvarlardır seni kırmızı çizgilerime süsleten .

Her ormanın bir aslanı vardır korkusuzca gezen 
oysa her defasın da bir serçe sesine yenik düşen 
her dağın bir kurdu vardır kurtluğu na kurt olan
oysa her defasında dolunay bakışına yenik düşen .

Her düzenin bir çakalı vardır  çakalı na çakal 
oysa çakallığını ısırılınca ya kadar sürdüren 
her sel kütük getirmez kütük tayfunlarda büyür 
sel kütüğünden buz gibi yatağından gelmeli ki 
korkusuzca gezinen aslana ses olsun aslanlığı .


Gülay GÖKTÜRK
( Atlı Şir Adsız Şiir başlıklı yazı GöktürkGülay tarafından 12/8/2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.