serengeti



Serengeti'de bir öğlen üstü
Bir dişi aslanın dişlerinde yandı O

Bir anda çığlıkla büküldü acısı
Bir yalan gibi kusurlandı sevinci
Güneş gölgesine kadar indi, göremedi
O an kendi üzerine doğru gevşedi
Bacaklarıyla boşluğu döverken, sessizce
Ve sanki bir anda evrimleşti...

Önce ne olduğunu anlamadı
Rüzgardan hızlı olması,işe yaramadı
Güneş tepeleme inmişti bir kere sanki
Adeta çene çukuruna kadar kızardı
Damağı dudaklarına doğru fırlarken,keskince
Hani gözlerinde yırtındı endişesi...

Bir anda geçmişinden siliniverdi,geçmişi
Bu sürelik bir hafıza kaybıydı,sanki
Birdenbire gölgesini kaybetti,o an
Sanki karanlığa doğru koştu, kasılarak
Koşup kurtulduğunu sanarak ,
Sonra gırtlağına boğuk bir ses buruldu
Kıyametine sarılarak...

Oysa gün,mücevher gibi bir gündü
Mutluluğun kenarları yoktu
Boynuzları adeta bir süngüydü başında ama
Uzun bacakları rüzgardan hızlı olsa ne gam..

Önce çığlığını bütün gücüyle tüketti
Sonra kokladı bedenini
Bir sus payı bıraktı,
İlahi bir korkuyla kasıldı gözleri,
Sanırsın artık kandan bir göl gibiydi
Bütün vücudu adeta, buhar seliydi...

Şimdi gırtlağında beş santimetre karede
Kızıllık tutuşup yayılırken,gizlice
Yüreği atıyordu gözlerinde
Sessizce...

Serengeti'de, okaliptüs ağaçlarının gölgesinde
Bir dişi aslan ve üç yavrusunun
Kırmızılığa gömülürken dişleri 
Bir öğlen üzeri, 
konuk oluyordu odalarımıza

Bu Vahşi kedilerin belgeseli...



Vedat DÜNDAR

( Serengeti De Bir Öğlen Üstü başlıklı yazı Vedatdündar8 tarafından 1/5/2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.