Bakmayın siz benim gülen yüzüme
Hüznün rüzgarlarıyla süsledim ben kendimi
Sonrasında minik bir umut zerresi içimde kalan
Hırçın fırtınalar yıprattı öz benliğimi
Dize getirdi beni hasret kattı
Kattı kordan dizi dizi hasretleri peşime
Yürek yanmış közü bağrıma verem
Küçücük yel bile savurur beni tel tel
Gurbette yüregimi küle karmış gri bulutlar
iklimler hep aynı , aynı burda
Gam sıgarayla sararan ,parmaklarımda uyur telli telli
Ben bir başı bağlı ayağı frangalı
Bana zeval vermez ne keder ne elem
Hasreti özlemi ekmeğime katık diye sürmüşüm
Gurbette çoktur yağmurlu geceler
Fırtına ve şimşek yoldaşım ,yağmur ıslatır bedenimi
Dilsiz ruhuma bir tek ben sırdaşım..
Issızlıklar ülkesinde bir burdayım ,bir teyyarenin kanadında
Dertler nefsime azaysa ,ruhuma dizilmiş birer lokum burda
İçtiğim kahve fincanının ,dibinde sıra sıra yollar ararım
Gurbette hep yalnızlığı emziriyor ezeli yetimliğim
Solingen alevleri ,hiç sönmeyen bir "kandil
Yanar geceleri "hüzünlü "gözlerimde
Hani yurdumun ,has bahçeleri güneşiyle ner/de ?
Özlemimle sıla sen bir dev/sin yüreğimde ...
Fütursuz gelen zamana ,kaftan biçilmezmiş gurbete ne çare
Kasırgalar görmüş bu yürek ,daha nelere gebeyiz bilinmez
Işığı sönmüş umutlarım ,arkasına saklanmış acılarım var ....../