Taşlar bağlı "sürü" serbest bu demde
"Dostum" diyen dosta kefen biçiyor...
Şerefsizler hayli önde kıdemde
Yusuf’lara yol kuyudan geçiyor.

Hâli harap güneşsizin, aysızın
Yarasalar nârı, nûru ne bilsin?
Dayısı çok, sırtı pektir soysuzun
Bekliyor ki herkes ona eğilsin.

Dâim dik dur, eğilmesin hiç başın!
Ecdâdına küfredenle barışma!
Arkadaşım! Delikanlım! Genç yaşın!
Hakka râm ol, ötesine karışma...

Bir el sana uzansa da "ansızın"
Hançerini vursa dahi aldırma...
Firdevs kokar âkibeti sonsuzun
Teselliyse, işte sana; al...Durma!

Deyip "çok sert, esen rüzgâr, fırtına"
Gamlı-yaslı bir köşede yer tutma!
Onmaz çile konsa dahi sırtına
Zâr eyleme; bir dâvan var...Unutma!

Yüreğiyle bakan göze giz âyan
Sürgündeki her umuda Vatansın!
Varsın arsız haslet bilsin hezeyan
Adam sanıp konuşturan utansın!

Diken güle, sitem dile zül değil
İnsan ağlar; kasvet kalbi dağıtsa
Gözde yaşın utanılır hal değil
Tek sırdaşın kalem ile kâğıtsa...

Mecit AKTÜRK

( Delikanlım! başlıklı yazı Mecit Aktürk tarafından 3.02.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.