bu arsız birinin oyunu
ne çabuk unutuyorsa
artık şubatın olduğunu
hüzünlü kime rastlasa
titriyor üşüyor elleri
nerde bu arkadaşlar
meltemi kavak yelleri
neden loş bu sokaklar
kahve uçuğu gözleri
öylece hoş anımsamalar
yine alıp başını kaçsa
çağırsa başıboş uzaklar
yokluyor sağını solunu
sorsa demir parmaklıklar
hangi cebindeymiş gonca kokusu
aşina satırları bir bulsa
aklına düşen zemheri korkusu
nasıl birden ihtiyarlar
bir kaç serçe uçmayınca
umutlanıyor istemeden
belki hazan yorgunluğu
deyip kurtulsa mı içinden
sarılmışlar ardıç yatınca
usulca üzerlerine gitmeden
çözse ya bu durgunluğu
çekişme halinde bulutlar
kızılmış birisine ağlayınca
ortalıkta ayarsız kar
dostu yağmura burun kıvırınca
ansızın atıyor üstünden
eylüllerin sarhoşluğunu
şöyle bir doğrulup o rüzgar
yapraklar kımıldamayınca
bakıyor işin içinde güneş var
çıkıp geldiğine bin pişman
güz mısralarının dip köşesinden
kendini vuruyor bu kez ayaza
belli ki kıştan soğumuş
ağaçlar çıplak ölü perişan
habersizler endişesinden
yeşil cübbeli çam okumuş
geçmiş çoktan öteki niyaza
ayrılmaz artık soğuk kefenden
sarılıyor daldaki beyaza
gece bir uğultu mu ne olmuş
veryansın ediyor tek yıldıza
şaşırıp kıblesinden aşikar
başlıyor bir şairle namaza
duaların içinde geçiyor sonbahar
o bakışa sitemler ha keza
dr.süreyya burak önder
(
Sonbahar Sarhoşu başlıklı yazı
burak1907 tarafından
13.02.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.