ince ince bir yağmur yağıyor denize
bırakıyorum saçlarımı rüzgârına
nilüfer torbası kalp kabarcıkları
kadmerli suyun akışın da

 

estin ! anladım esiyorsun
dokunma kalsın  kanasın sözlerin
dokunma bırak suskunluğum ağlasın
dokunma beyazlarım hep beyazdı zaten

dokunma şu garip canıma
kanunu can olaydın cananına


sus ! geçip giderken zaman
sanma unutulur acılar

sus ! saçlarımdan yıldızlar dökülsün ayaklarına


hadi git ! yoldaşın papatyalar olsun
ince ince yağan yağmurlarda
bıraktığım yerde ışıksız kalasın


ışıksız da sevilmez ‘ ki
bak gör ! güneş şavkına vuruyor
bir çakır mavi yağış kızılca kızıllığın da
kadeh kadeh içiyor içiriyor

ayakları ince ince kumsalda
kuş kanadı kanatları altına saklı


ve .. zorluğun her şeyine alışmış
serçe kalbi sütlü titreyişinde
bir kadın ağlıyor


sevdiği için herşeyi akıtıyor
esmeleri sellerine goncalanı yor


inandın mı şimdi  hadi git değişime !

ateş dinmeyince kül donmuyor yar


mecnunluğun bile bile zer’ lerden
selden selcan dan serden geçtim
zer ‘resine çihanı değişmem
sen den geçemedim yar

 

inanmıyorsan şimdi git !

geçmişimden geleceğime

olmadıklarını topla
gelemediklerini çıkar
geçlerim olmadan önce

 bir beş on senelerini topla gel


ya da !  kuşkular matematiğini çöz
bir ömürlük geçmişlerinle gel

 

Gülay GÖKTÜRK

( İnce İnce Bir Yağmur Yağıyor Denize başlıklı yazı GöktürkGülay tarafından 3/23/2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.