Ey Allah’ın Resûlü



O sönmeyen bir ışık, nebilerin Resûlü
Mihrabına taht kurdu on sekiz bin âlemin
O Allah’ın habibi, nurlu en güzel kulu
Ona meftun ışıldar kâinat kandilleri
Gökte yıldız bahtiyar yerde toprak ve zemin
Hacet yok anlatmaya susuz kalmış dilleri
Teşrifiyle gül açtı, mazlum; mahzundu, güldü
’Ümmet’ diye ağlayan çöle düşmüş gönüldü
Sevda oldu sineye coşturdu bülbülleri
Yeryüzüne bir daha gelmez onun gibisi
Ey Allah’ın vekili, velisi ve nebisi


Adına yazılıydı yedi katlı gök kubbe
Ezel-ebede kadar Ya Muhammet Mustafa
İlahi emir ile bekledi seni Kâbe
Kalkmayan karanlıklar sakladı alâmeti
Fecrin perdesi indi vakitler sürdü safa
Bitap ve yorgun ruhlar arandı kerameti
Fânilerin halisi çok mübarek, mükerem
Doğmuştu yeryüzüne...Ya Rabb sendendi kerem
Cemali nurlu Ahmet getirdi selameti
Dışarda kızgın esen ayazın hükmü bitti
Korku çeken kölenin gamı seninle yitti


Nasıl anmasın seni ’ümmet’ dediğin insan
Sen ki; taş olmuş bağra sevgi sunup ekensin
Küfre kalmıştı meydan, sapmıştı yoldan iman
Sen ki; şafi yanınla kevser oldun çağlayıp
Kul’un kuşun önünde şefkat ile çökensin
Sen ki; inkâra karşı yüreğini dağlayıp
Vasıl oldun cümleye, aşıladın cesaret
Temelinden yıkıldı musibetle, esaret
Sen ki; adalet ile cihanda hak sağlayıp
Yepyeni çığır açıp kıtaları kuşandın
Yosunlaşmış surları birer birer aşandın


Geçip gittin gideli kalabalık başımız
Kudüs, Filistin kaynar, müminin yok kimsesi
Sadece gözden değil kalpten akar yaşımız
Biliriz ki; cefada imtihanımız çetin
İnsanlık desen aciz; garibin çıkmaz sesi
Yokluğunda kırıldık nasıl olalım metin
Şerre baş koyuşunla tarihi döndüren sen
Kızıl denize karşı ateşi söndüren sen
Eksiğiz, dağınığız; yok bizde, metanetin
Acılar katlandıkça nasır bağladık serde
Ayı ikiye bölen kutlu ellerin nerde


Asırlardır yarışır kelamların güzeli
Çatlamış dudakların duasında sen varsın
Sanadır tüm salatlar, selamların güzeli
Övgüye mazhar olup ilim ve irfanınla
Şefaat müjdecisi, Allah’tan sonra yârsın
Muhabbet göstermede cömertsin ihsanınla
Sevgili peygamberim olduğuna hamdolsun
Damla damla zerreye dolduğuna hamdolsun
Mütevazi yanınla emsalsiz izanınla
Gezindiğin her köşe kokundan bir gülistan
Ey Allah’ın Rasûlü, Ukab sancaklı Sultan...


Nezahat YILDIZ KAYA
( Ey Allahın Resulü başlıklı yazı Nezahat KAYA tarafından 14.04.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.