...................geçmişimden baharın la geç geldin geleceğime
bir ömür getirdin, bir ömür götürdün asuman





Cemresine düşmüş
yosunlu damlalar
öyle geliştir ki o
miladın takvimlerinden silinmeyen
doğan güneşin bitmeyen ay yüzlü yolu
 
muti ruhumun ilk vuruluşu
Asumana sığmayan ulvi yolculuğu


hey ruhumun tortusu nutkum
sevabı günahıyla tutkum
sevdaya vebalsiz vebal sunulmuş
aşikare
cennet sorgusu vesile

bedelsiz bedel bekleyen beklemeleri
kaderden ötesi olmayan kaderi
zamana sığmayan zamanları ”
suskun günahların hülyalarını topla gel

hey ruhumun balkonsuz penceresi
gökyüzü yıldızım zincirli
beşer hissesinde şerefli şanlı
güneş ile ay arasına salıncak kurmuş sallanıyor

aşkın halleri asumana sığmıyor
parıltılı ihtişamı
gözleri görmüyor
toprak içine üflenmiş çamurda nefta
üfle neyi ki  söylesin yüreği mefta


ilk ağlayışın son duasına
sudan seccadeler yıkanır
musalla üzerinde
yeşil sanduka
içinde süslü bebek kefenlenir

ey ruh tahribatı yaptıran
zehrin titremesine diz çökmüş bozgunluk
zümrütü anka ruhumda asumanlı suskunluk
üstüme gelir in ,cin, aşk ve aşk
görmez güneşin viran olmuş özlemi
seven sevdiğine zülmetmez yakmaz yüreği


asumandan ayrılmış sa aşk dahi
in cin ten tüm ahvali beşer kara topraktır yeri

aşk dan asumana gidişim
ölüm günüm düğün günüm
beyazlar içinde telli duvaklı gelinim
güneş ‘tutulması kan_atsız serçe yüreğim
düşmeyen gün_eş sönmeyen yıldızım ayım


nasıl kader bu sevda gücü olmuş asuman
yetim kalan düşlerim ince sızım içre eçerlediğim
bağrıma saplanan taşları içim içim içimlediğim
açım açım doymamış henüz içip içip kanmamış
zehir olsa gelen kadehinden içip içip yazdığım


aynada b
aşka haller
ağladığını görse aramaz düşler
bakma sığmaz asumana dahi
küskünlüğüm vede düş_künlüğüm

aynalar söyleyin! ,
kim daha asuman
aşka

söyle gökyüzü!,
kim daha kelebek gökkuşağına

bulutlar söyleyin!,
yağmur sarhoşluğum
anlatın ince ince nağmeler

ağla asuman ağla!
temizlenmekte ateşli suyun sevdası
tende ruhun imanı ve ukbası

gül asuman gül !
yakılmış viran şehrin ,
gülün toprağın suyun

yak asuman yak !
sığdıramadığın şehrinle
ilk çektiği havanın ciğerleri yakışı gibi

düşün asuman düşün!
ömre bedel suskunluğu
asumana sığmayan,
bir ömre vebal ulvi susuzluğu

Gülay GÖKTÜRK 
( Asumana Sığmayan Aşk başlıklı yazı GöktürkGülay tarafından 28.04.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu