Hilalin Babasına Mektubu
Sevgili Babacığım.
Başlarda sana mektup yazmamın utanç verici olacağını düşünmüştüm. Çünkü hatırlarsın ki sen, beni reddetmiştin evlatlıktan. Olsun ya dedim kendi kendime. Babam, bana iyi etmiş. Senin yaptığın cezaların olduğu yerde güller biter baba. Yine de senden bir iyilik istesem, olur mu? Baba. Bu yazdığım mektubumu iyi oku, olur mu? Sonra tekrar düşün. Düşündüğünü bilirsem daha huzurlu olurmuşum gibi geliyor bana.
Baba ya, senin bu şımarık kızın çok büyük bir eşeklik etti. Yapmaması gereken çok korkunç bir hata yapmış ve size yalan söylemiştim. Yalandan nefret ettiğini bildiğim halde, yalanımı doğruya çevirmeye çalıştım. Buraya kadarmış baba. Benim doğrularımı öğrenmenin zamanı gelmiş de geçiyormuş. Bunu ise son günümde anladım.
Baba, kızınız diğerleri gibi bir kız değil. Ben hiçbir zaman aynı anda üç kişiyle birlikte olmadım, hiç kimseye seks yapmadım. Sevdiğim adamla bile ileri derecede bir harekette bulunamadım. Neden mi, baba? Çünkü kızın korkunç bir kansere yakalandı. Korkunç bir canavara yem oldu senin kızın. Adı da rahim ağzı kanseriydi. Sence baba, rahim ağzı kanseri olan insanların başka birileriyle birlikte olma ihtimalleri var mıdır?
Baba, o canavar bana 3 yıl boyunca işkence etti. Canavarın iş birlikçileri de bana işkenceler ettiler. Sonra da beni ortada bırakıp bana 1 ay sürem kaldığını söyledi.
Eğer bana tek kelimesine dahi inanmazsan, Murat, benim yerime sana inandıracaktır. Bütün kanıtlarıyla... İnan bana baba, Murat asla yalan söylemez. Benim aksime o, dürüstlüğün koruyucusu. O'ndan şüphelenme. O'na sahip çık baba. Benim yerime Murat, sana baba desin. İzin ver baba. Seni bir kayınbaba gibi görmesine izin ver.
Murat, kim diye bir soru düşecektir aklına. Aklı sıra onu sıra dayağına çekeceksin. Adamı öldürmekten beter edeceksin belki de...
Baba, Murat benim sevdiğim adamım. Hayatımın anlamı. Her şeyim. Karanlığımda bana yol gösteren ışığım. Kahramanım. Kanser olduğumda bile benden vazgeçmeyen kahramanım o benim. Bu yüzden sahip çık diyorum ya baba. Murat'a iyi bak.
Murat, bana karı getirdi. Hani bilirsin ya, ben karı görmeyi çok istemiştim ama hastalığımdan ötürü dışarı çıkamamıştım. İşte o günlerden birinde Murat'a bana bir kar ver, dedim. Çok bokmuş gibi bir laf ettim. Ama Murat, bana karı verdi. İşte o yüzden sahip çık ona.
İşte budur ya. Nihayet benim asıl hikayemi öğrendin baba.Yalanlarımdan biri eksildi. Çok mutluyum. Bir yandan da üzgünüm. Çünkü sizi üzerek buralardan gidiyorum. Şimdiden özür diliyorum. Senin bu eşek kızın senden özür diliyor baba. Seni tekrar terk edeceğim baba. Çok özür dilerim.
Ölüyorum demeyeceğim, çok dramatik oluyor. Dram sevmiyorum ben ya. Ben komedi-romantik filmlerin hastasıyım. Hani böyle ölmenin üstünü örtmek istiyorum. Ben direk gidiyorum demeyi tercih ediyorum. Bu mektup size ulaştığı anda ben, sizlerin ulaşamayacağınız kadar uzaklara gidiyorum.
Çok özür dilerim. Her şey için. Yaptığım o saçma yalan için. En başından gerçeği söyleseydim üzülürdünüz. Yalanımı bir yandan da bu yüzden söyledim.
Ah, o gün...
O gün, sana yalan söylerken kalbim nasıl acıdı, bir bilsen. Kalbimin acıdığı gün mü kalp krizi geçirdin yoksa? Baba, sakın kıyma kendini. İyileşmelisin. Çok iyileşmelisin. Ayağa kalkıp kendine çok iyi bakmalısın. Ve sakın ama sakın kendini üzme.
Ne zaman çok kötü olsam bana nasihat verirdin ya? Sonra da birbirimize bitter çikolata alıp barışırdık. Tekrar öyle yapabilir miyiz baba? Eğer barışırsan mezarıma bir paket bitter çikolatası bırakır mısın? O zaman benimle barıştığını anlarım. İçim çok rahatlar. Hem de çok.
Seni her zaman gözlüyor olacağım. Bu biricik kızın seni çok ama çok seviyor. Sağlam çık hastaneden ve doktorların umutsuzsun dediği bir anda sen, bir kahraman gibi hakkından gel.
Seni sevmekten bir an bile vazgeçmeyen kızın,
Hilal Buse Akdağ
(
Bana Bir Kar Ver -- 2 başlıklı yazı
LunaSecret tarafından
8.06.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
