Perişan!
Gözünü, gönlünü mal hırsı ile
Bürüyen insanın hali perişan
Özenip hayvana dört ayak ile
Yürüyen insanın eli perişan!
Cebinde var ise bir kaç kuruşu
Kendine güvenip sakat duruşu
Gerçek ayan olup köhne görüşü
Çürüyen insanın malı perişan!
Çalıştım kazandım mal benim deyip
Yetimin fakirin hakkını yeyip
En iyi kumaşı ipeği giyip
Sürüyen insanın solu perişan!
Böbürlenen kişi kaba kereste
Tek başına gezer aheste beste
Mecnunca Leylayı Arzu, heveste
Arayan insanın çölü perişan!
Çarpık çurpuk yönde edip seyrini
Tanımaz kârını, bilmez hayrını
Bir yanlış bulurum diye gayrını
Tarayan insanın yolu perişan!
Maraba beğenmez şimdi ağayı
Elbette sevmezler böyle boğayı
Hayvan sever imiş sözde doğayı
Koruyan insanın dölü perişan
Der Mikdadi: kimi boş bir gerekle
Aklı sağda solda, yılgın yürekle
Sapı çatlak, ucu kırık kürekle
Kürüyen insanın kolu perişan!
Ozan Mikdadi