SOFİ İLE MUHABBET -4

Bakınca kapısından kala kalmışım öyle,
Gel bakalım  içeri, ''gel evladım gel'' dedi.
Mübarek dizlerinin dibine çöktüm şöyle,
Okşadı saçlarımı, ''gül evladım gül'' dedi. 

Bu kapıya gelenler böyle boş gitmez imiş.
İnsana dünyayı ver alırda yetmez imiş.
Bülbül aşık olmasa bağlarda ötmez imiş.
Aşk böyle bir şey, "bil evladım bil" dedi.

Dünya geniştir amma mezarımız  dar bizim, 
Teraziye konunca alınacak tar bizim, 
Gönüller otağında boş yerimiz var bizim, 
Huşu olana kadar, "kal evladım kal" dedi. 

Bir birine kenetli çatılımış kaşlar nedir? 
O mübarek gözünden dökülen yaşlar nedir?
Dedim ki peki hocam, kırdığın taşlar nedir? 
Küheylan ayağında, "nal evladım nal" dedi.

Yağı tuzu olmasa ocakta aş mı olur,
Cahilin anlattığı kulağa hoş mu olur,
Bala konan arının peteği boş mu olur,
Bak şu kovanın içine, "bal evladım bal'' dedi.

Dünya kendi haline durmaz döner değil mi?
Dağın ardına giden güneş söner değil mi? 
Öz kızını mezara gömen Ömer degil mi? 
Hakk'ın adaletini "bul evladım bul'' dedi.

Hak olmayan yere sakın serme postunu, 
Yüreği pak olandan  seçeceksin dostunu, 
İlim yoksa küpünde bize getir testini, 
Dur çeşmenin altına, "dol evladım dol" dedi 

Zikredip şükredelim verdiği nimetine,
Nail olalım  Hakk'ın inşallah hikmetine, 
Rabbim verir rızkını şükreden ümmetine,
Hakk'ın rahmeti bize, "bol evladım bol" dedi.

HARUN YILDIRIM 

Dört halife Dört kitap üzerine bu seri dört olmuştur
( Sofi İle Muhabbet-4 başlıklı yazı Harun Yıldırım tarafından 12.08.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.