An gelir saatler susar
Zaman sağırlaşır kendi içinde
Teselli olmaz hiç bir şey
Seven sevenden gidince
Ey mor suratlı engin dağların asi ceylanı
Ruhum yaralı
Sesim suskun
Yüreğim sağır
Yokluğun bana vebal bana kahır
Sensizliğin ağır yükünü şimdi bende kaç vakit alır
Her gece gırtlağımda inen şu zıkkım
Beni daha kaç teselli ile yanıltır
Uyuşuk aklım dirilince olmayışına nasıl dayanır
Ey geceme nur gibi dalan parlak yıldız
Ben bana keder ben bana arsız
Gönlüm amasız
Hislerim cansız
Bedenim ruhsuz
Sensizliğin hüznü üzerime kara kâbüslar gibi çöküyor
Ve her gece
Bende ölen sevdalı çocuğu kara bulutlar yutuyor
Dilim tutturup hicranlı şarkılar söylüyor
Söylemek güzelde,
Dilde çıkan hüzam sözler daima canımı yontuyor
Ey ruhumu okşayan meltem kokulu rüzgar
Sensiz nasıl geçecek mevsimler koca yıllar
Yada ölünce ben
Kırık ruhumu hangi musala paklar
Ah bi duysaydın gecelerime dalan seni
Taş olsaydın dayanmaz eritmedin seni
Cebur misali kendince yakardın seni
Ey dilime dolanan o mübarek duam
Beni hicrana saran duygularıma ne zaman biter kavgam
Kevgire dönen kalbimde ölüm marşı edasında
Daha sayfaya kaç hüzam sözlü şiir damlar
Okuyan kaç yaralı yüreği ben gibi yakar
Mehmet Kılıçel
(
An Gelir Saatler Susar başlıklı yazı
M.Kılıçel tarafından
18.08.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.