''Tüm
mazlum şehirlerin anısına.''
Yıkılmış şehirlerden geliyorum
etrafı kırık dökük, boynu bükük şehirlerden...
önce insanın sonra insanlığın yok olduğu
yine de insanların dik durmaya çalıştığı
kan ve barut kokan, insan kokmayan şehirlerden
Halep'den Şam'dan
Bağdat'dan Basra'dan Kudüs'den
Ramallah'dan El Halil'den...
yıkılmış şehirlerden geliyorum
çocuk oyunlarının kalmadığı
arabaların dahi girmediği dar sokaklardan
ve bir zamanlar
bahçelerinde sohbet eden komşu kadınların
birbirlerine laf atmalarının unutulduğu
siren ve bomba seslerinden
bebek ağlamalarının bile duyulmadığı
güzelim şehirlerden...
oysa medeniyet demekti şehir
medeniydi şehirli
medeniyetsizlerin bir türlü anlayamadığı...
bombalar
o hain alçak kalleş bombalar
sadece evlerin çatılarını duvarları değil
gönülleri de yerle bir ettiler...
hüznümüz büyük
zulüm büyük yoksunluğumuz büyük
yeniden kuracağız
yeniden dirilteceğiz yerle bir olan şehirlerimizi
yeniden yapacağız evlerimizi
bir tek çocuklarımızın rüyaları
işte onlara bir damla etkimiz olmaz
keşke kan doğranmasaydı rüyalarına
yarım kalmasaydı hayatları kadar değerli umutları
güzel hatıraları geleceğe taşınsaydı
kucak açsalardı bağımsızlığa sevgiye aşka
hep dik dursalardı dik yaşasalardı keşke...