Bazen söz haddi geçer kişi bilmez kendini
Edepten dem vurarak arkadan konuşur it.
S/özüne yalan katar aşar kendi bendini
Üç beş yardakçı bulur kendine yapar şahit..
Tutup inanır buna hem okumuş hem cahil
Çalar tüm kapıları gezinir kasaba il.
Bildiğinden konuşur öğrendiğinden değil
Demez ki ’ hicap edip’ dile vurayım kilit.
Âdeti kaş yaparken iki
gözü çıkarmak
Milliyetten bahsetip milli onuru k
ırmak.
Fitne fesat eklenir kanla sulanır
ırmakNe vatan umrundadır ne de ölen bir şehit.
Yoktur sıcak yuvası barınaktır mahseni
Yal versen de ısırır kemik versen de seni.
K/alemi olmasa da vardır mutlak deseni
Bu tipler sebebiyle şeytana kalmaz cirit.
Sanırlar ki:’ Havladık, konuşanı susturduk
Kızılca şerbet sunup bir de
güzel kusturduk. ’
Ne
güzel övünürler :’Köpek Derneği kurduk,
Bu bizim hakkımızdı ’ çünkü durum müsait.
Dernek bu ya toplanır, ne de olsa canlılar!
En ön koltuğa geçer bütün heyecanlılar.
Arka koltukta ise oyy başı dumanlılar...
Gökten kemik yağarken bölüşür eşit eşit.
Rabbim tek sığınağım bilir benim içimi
Anlattığım Yiğ/it’in bamb
aşka bir biçimi.
Elbette etten yana köpeklerin seçimi...
Yoksa gıybet eder mi mert bildiğimiz Yiğit!
ELİF KESKİN KARABULUT.../ ŞİİRLERİN ŞAİRİ...
27.12.2015/SAAT :03.00