.
.
Bir akşam San Royel’de
Altmış kiloluk bir matmazel
Bir elinde sıgaret,bir elinde kadeh
Gözlerinde Tainmsın havası 
Ben daha otubeşlik toy bir çocuğum
Amerika’nın çılgın alemlerinde
Yüreğimde karabasanlar saklıyorum...
.
.

Adı Ross’du soyadını bilmedim
O beni bilmedi, ben onu bilmedim
Rock müziğinde gözlerini unuttum…
.
.

Bazen üç gün geçerdi karalanırdı,yüzü
Örtülenirdi bir sessizlik üzerine
Sanki yapışır gibi kendi gölgesine
Kıvrılarak yayılırdı,koltuğa
Kilitlenirdi kasvetine...
.
.

O zaman kabuslar saklanırdı içimde
şişerek kopardı öfkem
Gün boyu eli elime değmezdi,
Değmezdi, Amma ; 
Üstüne de, bir şey giymezdi...
.
.

Ben daha otuzbeşlik toy bir çocuktum
Ross’un yoksa kırkbeşi,
Hırsız gözlerinde çelik neşter kadar cesaret
Serçe kuşlarının korkusu kadar çırpıntılı
Budweiser nefesiyle,şehevi
Takoma gecelerini süsleyen soluğunda boğulurdum...
.
.

Ben bilmedim,hiç bilmedim;
Adı Ross’du o kadar tanıdım
Kırmızı dantelli sütyenleri vardı,
Vardı biliyorum, lâkin 
Takdığını hiç görmedim...
.
.

Vedat Dündar

( Ross başlıklı yazı Vedatdündar8 tarafından 23.01.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.