1
…/Biz Allah’ın dediğine olduk kul-yar!
Kartalın pençesinde en zirvelere dokunuyorum
Soğuğu cehennem yangını-yelleri sert şamarı
Kalbimde, uçurumlarına dayanmış tutkularım
Dondurdukça kelepçesi sıkar durur, ar damarı…
Ovada kuzu gözlerim otlar ağzımda hayali
Nisan yağmurları horon teper, ayaklarım özgür
Takmışım bir kere mevsimlere, yaz bile üşütür
Ağlarım ya Rab, asumana baktıkça hüngür hüngür!
…/Bir perde ötede başka hayal vardır!
Zenginliği huzur kapısı görmek-kurtların dansı
Çoban köpeğine güvenerek kurgular oyunlar
Kartal açtıkça kanadını avı öğrenir raksı
Çobanda dünyalık hesap, varsa yoksa koyunlar
Virüs yağar gökten yağmur yerine kurak çöller
Kurur nehirler, kuyular, deri kemik çoban
Anlar ki yokluk olmazsa olmaz, dünyamız fanidir
Balı alsalar arıya kalır yalnızca kovan
…/İki perde birbirine dal-ayardır!
İnsan iki dünya eri yakmaz olur feneri
Karanlıktan kurtulamaz çekip durur tineri
Aklına geldikçe ölüm, felek olur kaderi
Eğlence peşinde koşar unutmak için onu!
Asuman uçsuz bucaksız sırları-gizleyen pınar
Kartal göklerin tek efendisi-ölümün habercisi
Her canı yaratana güvenmemekte ısrar eden
Çoban, gayesizce yaşar durur çeker tineri…
Saffet Kuramaz