Elim ayağım birbirine dolanır
Kömürümsü simsiyah saçlarım birden aklanır
Sana meftun bu sevdalı yufka gönlüm
Sevdalıların meclisinde her daim horlanır
Sen gider isen
Olurum analı babalı yetim
Sararıp solar bir anda benzim betim
Uzaklaşırım kendi kendimden
Dillere düşer manidar halvetim
Sen gider isen
Kendi sılamda olurum muhacir
Benim bu halimi görenler bana acır
Kavrulurum kendi yağımda
Ağrılar girer sol yanıma ha bire sancır
Sen gider isen
Hal ve ahvalim olur pür yaman
Felek zalimleşir vermez bana aman
Kaçar aşımın ekmeğimin tadı lezzeti
Soframdaki taamlarım olur sanki yavan
Sen gider isen
Asuman yıkılır sanki başıma
Soğuk sular katılar tam kıvamında pişmiş
aşıma
Bu emanet can bedenden ayrıldığında
Sevdiklerim bile gelmez naaşıma
Sen gider isen
Ufkum daralır basiretim bağlanır
Firakınla gönlüm kor ateşlerde dağlanır
Aşkın müezzini dertli salamı verdiğinde
Muhammedi güllerim kökünden budanır
Sen gider isen
Pazulu güçlü bileklerimi herkes yener
Bu asil yüreğime dolar gam ile keder
Dost bilip de bağrıma bastıklarım
En çetin sınavlarla beni imtihan eder
Sen gider isen
Kalmaz insanlara güvenim ve saygım
Her geçen gün artar yaşama kaygım
Çıkarım sevda ormanlarında sevda avına
Tam hedefinden vurmaz kabzası sedef işlemeli
silahım
Sen gider isen
Sevda mektebinden olamam mezun
Geçmez gün ve gecelerim olur up uzun
Can suyunu birlikte verdiğimiz gönül
bahçemizin çiçekleri
Yaprak döker solar daha henüz gelmeden hazan
Sen gider isen
Aydınlıklarım olur zifiri karanlık
Sevda pınarlarım akar boz bulanık
Aşkın çarşısında mecnun misali dolanır
Seni şeref misafiri ettiğim gönlüm olur bağrı
yanık.
07/ Şubat/ 2016