IHLAMUR AĞACI
VE BAL ARILARI
Kırlarda rengarenk
çiçeklerin açtığı bir bahar günüydü. Köyümüz, dağların arasında bir
vadideydi.Burayı en iyi bilen biz bal
arılarıydık.
Her türlü
çiçeklerin bolca bulunduğu yerdi.Bizde çiçekten çiçeğe konar bal yapmak için
çalışırdık.Burada çok mutluyduk.Gezer ,dolaşır vızıldayarak şarkılar
söylerdik.Buranın güzelliğini fark eden insanlar,ıhlamur ağacının altında
piknik yapmaya gelirlerdi.
Bir sonraki
ay gezerken ;gördüklerimize şaşırdık.Şaşırmamızın nedeni ise;bir çok insan ve
iş makineleri gelmişti.Bir zaman sonra kuşların sesi, derelerden akan suların
şırıltısı ,çiçeklerin kokusu gelmiyordu.bal yapmak için dolaştığımızda en
sevdiğiz ıhlamur ağacıyla karşılaştık.onu üzüntülü gördük ve arılar olarak
sorduk:
- Arılar :”Sen
neden mutsuzsun söyler misin?”
-Ihlamur
ağacı :”Ben mutsuz olmayım da kim mutlu olsun ?Benim dallarımı kırdılar,
köklerime zarar verdiler ;işte ben o yüzden
solmaya başladım. Ey !Arılar karşıdaki kamyona bakın ?”
-Arılar :”Biz
bir şey göremedik.”
-Ihlamur
ağacı:”Nasıl göremediniz?Kamyonun içindeki ağaç gövdeleri bir zamanlar benim
arkadaşlarımdı.”
Arılar bir
hayli üzülmüşlerdi.Bu durumu araştırmaya karar vermişlerdi.Çevreyi dolaşırken
balta ve testereyle karşılaştılar.Onları görünce çok korkmuşlardı,hemen kaçmaya
başladılar.
-Balta ve
testere :”Bizden neden kaçıyorsunuz?Biz sizinle arkadaş olmak istiyoruz.
-Arılar :”Siz
bizimle arkadaş olamazsınız.”
Bu durma
balta ve testere çok üzüldü ve şöyle dediler :”Bizi insanlar kalem, kağıt ihtiyaçlarını gidermek için
yaptılar.İnsanlar;kalemlerini,kağıtlarını düzenli kullanmayıp, tutumlu olmazlarsa biz ne yapa biliriz?Bu insanların suçu…..”
İnsanlar
daha güzel yaşam sürmek için doğayı ve çevreyi önemsemeli,kendi ellerimizle
yaşam alanlarımıza zarar vermemeliii!
SON...
Yusuf GÜLBAHAR